Yüce Rabbimiz‘ in izniyle bu yıl da Mübarek Ramazan-ı Şerif’i hoş geldin diyerek evlerimizde misafir etmeye başladık. Her ne kadar yüreklerimiz Gazze’nin acısıyla kavrulsa da, bize düşen Ramazan’ı en güzel şekilde ağırlamaktır.
Peki, nedir Ramazan?
Arapça bir kelime olan Ramazan, adını; yaz sonunda, sonbahardan önce yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur anlamındaki “ramda” ve şiddetli güneşin hararetinden taşların yanıp kızması anlamındaki “ramad” kelimelerinden almıştır.
Bilindiği üzere Ramazan ayında bir ay boyunca oruç tutmak farzdır. Bu farz oruç için kameri bir ay olan Ramazan’ın seçilmesinde bir takım hikmetler vardır.
Kameri yıl güneş yılında 10- 11 gün kısa olduğundan Ramazan her yıl 11 gün kadar erken gelir. Böylece otuz yılda bir yılın her günü Müslümanlar tarafından oruçlu geçirilmiş olur. Şayet güneş aylarından biri seçilmiş olsaydı Ramazan her yıl aynı vakte denk geleceğinden kimileri için kolay kimileri için çok zor olacaktı.
Bunlar dışında “On Bir Ayın Sultanı” olarak adlandırılan Ramazan’ın özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:
Kur’an-ı Kerim’de adı açık olarak geçen tek aydır.
Kur’an-ı Kerim bu ayda indirilmiştir. Bu sebepten bu aya Kur’an Ayı da denmektedir.
Bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi bu ay içerisindedir.
Teravih Namazı kılmak, Fıtır Sadakası vermek ve İtikâfa girmek bu aya mahsus ibadetlerdendir.
Bu denli mübarek bir ayın faydaları da saymakla bitmez elbet.
Oruç, kişiye köklü bir irade terbiyesi verir, insanı her yönüyle olgunlaştırır, kendi içinden gelen bazı olumsuz duygulara gem vurmasını öğretir.
Oruç, insanlara her türlü zorluğa tahammül etmeyi, yeme içme gibi insanın en temel ihtiyaçlarında bile aşırılığı önlemeyi öğretir.
Oruç, insanı sabra ve dayanıklı olmaya alıştırır.
Oruç, vücuda sağlık getirir. Bir yıl tıka basa yemeden dolayı yorulan midenin bir süre dinlenmesine vesile olur.
Oruç, insanın duygu ve düşüncelerini inceltir. Oruç tutan insan açlığın ne demek olduğunu ve açlıkla mücadele eden insanların çektikleri ıstırabı anlayacağından onlara yardım etmeye çalışır.
Özellikle kanayan yaramız olan Gazze’nin içerisinde bulunduğu durumu göz önünde bulundurarak bu hususa ayrıca dikkat etmemiz ve her birimizin elimizden geldiğince kardeşlerimize yardımcı olmamız gerekmektedir.
Bunlara ek olarak her günümüzü bol ibadet, bol Kur’an ve bol dua ile ihya etmeliyiz. Kur’an Ayı olan bu ayı en güzel şekilde değerlendirmeli tüm günahlarımızdan arınmalıyız. Teravihlerde camilerimizi doldurmalı kadın, erkek, çocuk, yaşlı hep birlikte namaza koşmalıyız. Unutmayalım ki Kudüs namaz aşığı bir komutan tarafından fethedilmişti.
Ya Rabbi! Yağan yağmurun yeryüzünü temizlediği gibi Ramazan’ı da günahlarımızın temizlenmesine vesile kıl.
Ya Rabbi! Filistin’de katledilen kardeşlerimize sabır, bizlere de onlara yardım edebilecek kuvvet ver.
Yüce Rabbim bizlere Ramazan Ayı’nı hakkıyla ağırlayıp sonrasında uğurlamayı nasib etsin. Âmin.