Filistin’de 4 oğlunu şehit veren anneye; "Filistinlilerin Hansa'sı" lakabı verildiğini duymayanımız yok.
İşgal askerlerinin Batı Şeria'da düzenlediği saldırılarda 4 oğlunu şehid veren Amine Gannam, Filistin sokaklarında, Filistinlilerin dilinde artık "Filistinlilerin Hansâ'sı" olarak anılıyor.
Aslında Filistin’de Hansâ anneler çok… Daha önce bu lakapla anılan Filistinli Ümmü nidal vardı.
Filistin direnişindeki fedakârlığı ve kararlılığıyla tanınan, kendi çocuklarını kendi elleriyle cihada hazırlayan ve bizzat kendi eliyle şehadete gönderen “Filistin’in ilk Hansâ’sı” olarak da tanınan “Ümmü Nidal” lakaplı Meryem Muhammed…
Ümmü Nidal’ın, oğlu Muhammed’i eyleme uğurladığı anın görüntüleri videoya alınmıştı. Otomatik silahını kendi eliyle teslim ediyordu. O da siyonistleri derinden sarsan, adeta bir deprem yaşamalarına sebep olan eylem için yola çıkmıştı.
İkinci oğlu Nidal, İzzeddin El-Kassam mücahitlerinden bir grupla küçük uçak modeli geliştirirken modelin patlaması sebebiyle 16 Şubat 2003’te şehit olmuştu.
Üçüncü oğlu Ruvad ise, Gazze’de İzzeddin El-Kassam mücahitlerinin füzelerini taşımakta olduğu sırada işgalcilerin saldırılarına maruz kalarak 24 Eylül 2005 tarihinde şehit olmuştu.
Filistinliler ve mücahitler Ümmü Nidal anneye 17 Mart 3013 yılında veda etmişlerdi. Arkasında hiç unutulmayacak bir güzel örneklik bırakarak veda eden Ümmü Nidal’ın arkasından yeni bir Hansa anne daha çıktı.
7 Ekim Aksa Tufanında 4 oğlunu şehit veren 70'li yaşlardaki Filistinli Amine Gannam…
İzzet ve imanın membaı haline gelen Filistin’de şehadet bir mektep… O şehitleri hazırlayan Hansalar da az değil… İşte bunlardan biri de yakın zamanda dört oğlunu şehit veren Amine Gannam…
Hz. Ömer zamanında Kadisiye Savaşı'na katılarak 4 oğlunu şehit veren kadın sahabe Hazreti Hansa'ya benzetilen 70'li yaşlardaki Filistinli Amine Gannam, sabrı, şükrü ve metanetiyle dikkat çekiyor.
Amine Gannam, 19 Ekim 2023'te işgal rejimine ait insansız hava aracının kamptaki bir alanı bombalaması sonucu 2 oğlunu daha şehit vermişti. İşgal ordusunun Nur Şems Mülteci Kampı'na düzenlediği son saldırılarda da diğer oğulları Selim ve Mahmud'u şehit veren Amine anne, tıpkı Kadisiyye savaşında dört oğlunu şehit veren Hansâ anne gibi;
"Beni 4 oğlumun şehadeti ile şereflendiren Allah'a hamdolsun." Diyerek şükrünü dile getirdi.
Acılı anne, omzunda taşıdığı ve üstünde oğullarının kan izlerinin bulunduğu Filistin kefiyesini işaret ederek, "Bu, gurur duyduğum oğullarımın kanıdır. Bu, sakladığımız şehitlerimizin kanıdır." Diyerek hem izettle şehitlerine sahip çıkıp onlarla övünmüş hem de oğullarından kendisine kalan şehit kanına bulanmış kefyeyi üstünde taşıyarak miraslarına sahip çıkacağını dost düşmana göstermiştir.
Filistinlilerin kendisini övmek ve iltifatta bulunmak için söylemiş oldukları Hansâ ismi nereden geliyor?
HANSÂ, Arapların en meşhur kadın şairi… Asıl İsmi, Ümmü Amr Tümâdır bint Amr b. el-Hâris b. eş-Şerîd (ö. 24/645)
Hansa hanım, Birçok şair yetiştirmiş olan Benî Süleym kabilesine mensup, İslâm’dan önce varlıklı ve nüfuzlu bir aile içinde yetişen ve muhadramûn şairleri arasında yer alan bir kadın.
Kabileler arasında yapılan savaşlarda öldürülen kardeşlerinin ölümüne çok üzülen Hansâ, mezarlarının başında onların mertlik ve cömertliklerini sayıp dökmüş, mersiyeler söylemiş ve bu mersiyeleriyle edebiyat tarihinde büyük bir şöhret kazanmıştır.
Beni Süleym kabilesi Müslüman olduğunda o da onlarla beraber gelip Müslüman olmuştur. Hansâ hanım, Resûl-i Ekrem aleyhisselatu vesselam ile daha sonra da Hz. Ömer ile görüşmüştür. Resûl-i Ekrem aleyhisselatu vesselam onun şiirlerini beğenir “Haydi Hunâs!” diyerek kendisine şiir okumasını isterdi. Hz. Ömer de onun şiirlerini ve belâgatını beğendiğini ifade etmiştir.
Hz. Ömer radiyallahu anhu zamanında (637) yılında dört oğluyla beraber Sasani imparatorluğu ile yapılan Kādisiye savaşına katılmıştır. Hansâ annemiz, cihad meydanında oğullarını cihada teşvik etmiş, ebedî hayatta Allah’ın nimetlerine erişebilmek için savaşın en şiddetli anında ileri atılmalarını ve İslâm dini uğruna ölünceye kadar savaşmalarını tavsiye etmiştir. İşte bu savaşta, kendisiyle beraber cihada katıldığı dört oğlu da şehid olmuştur. Oğullarının şehadet haberini alınca, büyük bir teslimiyet ve metanet örneği sergileyerek
“Onların şehâdetiyle beni şereflendiren Allah’a hamdolsun. Yüce rabbim, beni de onlarla beraber rahmetinin gölgesinde birleştirsin!” diyerek dua etmiştir.
Bir hareket yaşadığıyla kendinden öncekilere benziyorsa onların davalarının varisleridir demek. Nasıl ki yüce Allah öncekileri muzaffer kılmışsa bu topluluğu da muzaffer kılacaktır.
Ne mutlu izzeti kuşanıp Allah için cihada çıkanlara ve ne mutlu oğullarını bu yüce dava için yetiştiren annelere.
Rabbim imanın kalesi ve izzetin membaı olan Gazze’yi zafere ulaştırsın. Ümmeti de tekrardan izzetli günlere kavuştursun.