Yüce Rabbimize sonsuz şükürler olsun ki Gazze’deki yiğitlerin zaferini görmeyi bizlere de nasip etti. 16 aylık çetin bir imtihanı alınlarının akıyla atlattılar inşallah. Kimileri annelerini, kimileri babalarını, kimileri evlatlarını, kimileri bütün ailesini kaybetti. Kimileri de tüm ailesiyle birlikte kütüklerden silindiler. Ancak tüm bunlara rağmen öne atıldılar, mücadele ettiler ve yüce Allah’ın (c.c) yardımıyla zaferi kazandılar.
Evet, belki birçok insan bu zaferi bir yenilgi olarak lanse etti. Ama onların bilmediği veya bilmek istemediği bir şey vardır ki “Bizim ölülerimiz Cennet’e onlarınki ise Cehennem’e gidecek.”
Elli binden fazla şehit ve yüz binden fazla da yaralı var Gazze’de. Yüreğinde iman olmayanların bunu bir yenilgi olarak görmeleri normaldir. Ancak bizler inanıyoruz ki Gazze’de şehit olan kardeşlerimizin her biri “Müminlerden öyle erler vardır ki, Allah’a (c.c) verdikleri söze sadık kaldılar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirmiştir (şehit olmuştur).” ayetine mazhar olmuş ve Rabbimizin katında rızıklandırılıyorlar. Arkada kalanları ise sadece “Bir kısmı da (şehit olmayı) beklemektedir. Verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir.” ayeti tanımlayabilir.
Gazze, halkıyla birlikte tarihte eşi benzeri olmayan bir vahşete sahne oldu aylarca. Ancak direnişten asla vazgeçmediler. Hiçbir zaman başlarına gelenlerden Aksa Tufanı’nın mimarlarını sorumlu tutmadılar. Bahanelerin ardına saklanıp ta düşmana teslim olmadılar. Dillerinde“Allah (cc) bize yeter. O ne güzel vekildir.” sözüyle dimdik ayakta durmaya devam ettiler. İşte tam olarak bu sebeptendir ki yüce Rabbimiz onları muzaffer kıldı.
İşgalci Siyonistler Gazze’ye ilk girdikleri zaman HAMAS’ı yok edeceklerine ve esirleri kurtaracaklarına dair sözde teminatlar vermişlerdi. Ancak direniş karşısında daha fazla dayanamayarak yok edeceklerini iddia ettikleri HAMAS ile anlaşmak zorunda kaldılar.
Bu şanlı direniş hepimize gösterdi ki zalimlerin yıkılmaz denilen kalelerinin kumdan kalelerden bir farkı yoktur. Bir iman rüzgârıyla yerle bir ettiler o kaleleri. Her yere erişen, her şeyden haberdar olduğunu iddia ettikleri istihbaratın burunlarının dibindeki operasyondan dahi haberdar olmaktan aciz olduğunu ispat ettiler.
Ve hepimize Avrupa’nın; insan haklarının, kadın haklarının, çocuk haklarının ve adaletinin sadece sözde olduğunu gösterdiler. Sadece İslam ümmetinin değil vicdan sahibi olan her insanın hakikati görmelerine vesile oldular.
Bu zafer sadece Gazze’nin değil aynı zamanda imanın da zaferidir. O kutsal topraklardaki bir avuç insan bir kez daha gösterdiler ki nice az topluluklar nice çok topluluklara karşı galip gelmişlerdir. Sonuna kadar direnişten vazgeçmeyenlerin zaferlerini kutluyor. “Mübarek olsun” diyoruz.
Rabbimiz Gazze’nin onurlu halkından ve orada kanlarının son damlasına kadar direnişe devam eden Mücahitlerden razı olsun ve verdikleri mücadeleyi katından kabul buyursun. Her ne kadar onurlu Gazze halkı ve izzetli Mücahitlerin saflarında siyonist işgalcilere karşı savaşamamış olsak da yaptığımız boykotları, doldurduğumuz meydanları, yazdıklarımızı, çizdiklerimizi ve dualarımızı da bizlerden kabul buyursun inşallah. Âmin.