Şehid Şeyh Ahmed Yasin diyor ki “Ben ki saçları ağarmış ömrünün son demlerinde, türlü hastalıkların yıktığı ve üzerinde zamanın belalarının estiği biriyim. Tek isteğim benim gibi, Müslümanların zaaf ve acziyetinden müteessir olanların susmayıp yazmasıdır!”
ŞehidŞeyh Yasin’in bu çağrısına kulak verip yeniden Bismillahirrahmanirrahim diyerek başlıyorum.
Hepimizin malumudur ki ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’yı içinde barındıran Filistin uzun yıllardır siyonist İsrail’in işgali altında. Gazze başta olmak üzere bütün ülkede her gün katliam, her gün kan, her gün gözyaşı… Hepimiz “Bu katliamlara kim dur diyecek?” diye beklerken o mazlum topraklarda yetişen yiğitler “Ya Şehadet Ya Zafer” şiarıyla Aksa Tufanı operasyonunu başlattılar.
Bu öyle bir tufan ki sadece zalimleri yok etmeyecek. İslam Âlemi içerisinde de ak ile karayı, müminle münafığı, Hakka kul olanla nefsine kul olanı birbirinden ayıracak inşallah.Tabi ki bu hususta her Müslümanın üzerine düşen görevler vardır.
En başta malımızla, canımızla ve kanımızla Filistinli mücahit kardeşlerimizin, HAMAS’ın, İslami Cihad’ın yanında olduğumuzu ve maddi-manevi elimizden gelen her türlü desteği vereceğimizi tüm dünyaya ilan etmeliyiz. Daha sonra siyonistlerin şah damarı olan dış ticareti işlemez hale getirmeli yani elimizden geldiğince İsrail mallarını boykot etmeliyiz.
Buradan annelerimize ve bacılarımıza soruyorum: “Leke çıkarmakta üstüne yok dediğiniz markalar siyonistkatillerin elinden şehid ettikleri masumların kanını çıkartabilir mi?” Ve genç kardeşlerime soruyorum: ”Vazgeçemeyiz dediğiniz cips ve kolalara verdiğiniz paraların sizi çocuk katillerinin ortağı yaptığını bile bile yine de onları satın alır mısınız?”
Farkında değiliz belki ama alınan her İsrail malı için Siyonistler bize; ”Bizi tercih ettiğiniz için teşekkürler. Cehennemden yer ayırtma işleminiz başarıyla tamamlanmıştır.” mesajıgönderiyor. Çünkü âlimlerimizin ortak kararı ile İsrail mallarını alınmasının haram olduğu açıklandı.
Üzerimize düşen bir diğer vazifezulüm altındaki kardeşlerimizi dualarımızdan eksik etmemektir. Bizler Mescid-i Aksa ve Kudüs’ün hürriyeti için geceleri kıyama (namaza) kalkmalıyız. Allah’a (cc) yalvararak o kutsal topraklarıazat edecek olan neferlerden olmayı bize de nasip etmesini dilemeliyiz. Rabbimizden Âlem-i İslam’ınbir araya gelerek Kudüs’ü bir kez daha fethettiğini görme şerefine nail olmayı istemeliyiz.
Ve yine bizler;
“Selam olsun HAMAS’a!”
“Selam olsun İslami Cihad’a!”
“Selam olsun Kassam Tugaylarının korkusuz yiğitlerine!”
“Selam olsun Kudüs Seriyyelerinin aslanlarına”
“Selam olsun Filistin’in vefakâr, cefakâr ve çilekeş annelerine!”
“Selam olsun direnişi destekleyen bacılara, analara, babalara, çocuklara!” nidaları ile düşmanın yüreğine korku salmalıyız.
Ya Rab! Sen şahitsin ki biz müminlerin dertleriyle dertlenenlerdeniz. Gazze’li kardeşlerimizin davasına sahip çıkmak için elimizden gelen her imkânı kullanmaya ve olabildiğince faydalı olmaya çalışıyoruz. Yaptıklarımızı bizden kabul buyur. Gücümüze güç, birliğimize dirlik kat. Müslümanlara zaferi, bizlere de gerektiğinde bu uğurda malını ve canını feda edebilecek bir anlayışnasip et.
Selam ve dua ile.