Şanlıurfa 112 acil çağrı merkezine gelen titrek ve çaresiz bir ses;
"Bebeğimi kurtarın!"
Bir anne, gözyaşları içinde yardım istiyordu. "Bebeğimi emzirirken boğazına bir şey kaçtı, nefes alamıyor, kendine gelemiyor!" Sesindeki korku, bir annenin yüreğini saran tarifsiz bir endişeyi anlatıyordu.
Görevli, onu sakinleştirmeye çalıştı. "Lütfen panik yapmayın, derin bir nefes alın. Nereden arıyorsunuz?"
"Atakent Mahallesi," dedi hanımefendi titreyen sesiyle. Sağlık çalışanı hızlı bir şekilde inisiyatif aldı ve harekete geçti.
"Bebeğiniz kaç günlük?" diye sordu sağlık görevlisi.
"30 günlük… Daha çok küçük..."
Telefonun diğer ucundaki sağlık çalışanı, sadece mesleki bilgisiyle değil, taşıdığı insanlık ve vicdanla da konuştu:
"Sizi dinliyorum, yalnız değilsiniz. Şimdi bebeğinizi kolunuzun üzerine ata biner gibi yüzüstü yatırın. Başını hafifçe aşağı eğin ve sırtına beş kez nazikçe, hafifçe vurun."
Anne, gözyaşları içinde talimatları yerine getirdi. O birkaç saniye ona bir ömür gibi geldi. Ve sonra... Minik bir nefes sesi duyuldu. Bebeği yeniden nefes almaya başladı!
Annenin mutluluğu, tarifsizdi. O an sadece bir çocuğun hayatı kurtulmamıştı; insanlığın en değerli duygusu olan dayanışma da bir kez daha kendini göstermişti.
Bu sadece bir sağlık görevlisinin işi değildi. Bu, vicdanın, merhametin ve sorumluluk bilincinin bir tezahürüydü. Bir annenin umutsuz çığlığına, tanımadığı bir sağlık çalışanının bilgisi, tecrübesi ve yüreğiyle cevap vermesiydi.
Toplum dediğimiz şey, birbirimize tuttuğumuz ellerden ibarettir. İşte o an, bir annenin elini sağlık görevlisi tuttu. Ve o el, sadece bir bebeği değil, umudu da hayata döndürdü.
Sağlık sektörü, yalnızca tıbbi müdahalelerden ibaret değildir. O, insan olmanın sorumluluğunu taşıyanların omuzlarında yükselen bir kutsal emanet gibidir. "Emaneti ehline veriniz" (Nisa 58) ayeti, işini hakkıyla yapan her bireyin taşıdığı büyük sorumluluğu bize hatırlatır.
Bu bilinç, sadece sağlık çalışanlarına değil, tüm topluma aittir. Çünkü hayatı anlamlı kılan şey dayanışmadır. Ve bizi ileriye taşıyan, görev bilinciyle yapılan iyiliklerdir.
Bu bilincin tüm kamu kurum ve kuruluşlarında yeşermesi umuduyla...
Allah razı olsun hocam
Kaleminiz ve kelamınız daim olsun inşaallah Mahmut bey