Güçlü olmak insanın en temel duygularından ve yönelimlerinden biridir. Bu yönelim otoriteye dönüştüğünde şiddete evrilme olasılığı ve riski çok yüksek bir olgu haline gelir.
Güç olgusunun etki alanı çok geniştir.
Güç kiminin elinde kana, tahribata, yıkıma ve acıya sebep olurken kiminin elinde ise gülistana, güvene ve adalete dönmekte.
Güç ve insan.
Kazanma ve kaybetme.
Asında insan hiçbir zaman kaybetmez, ne zaman kaybeder biliyor musun?
O kendisini kaybettiği zaman.
Gül yerine zakkumu tercihte kaybeder.
Etrafında milyon paralar olsa da, milyon insanla tanış olsa da o kaybetmiştir.
Süperlerin süperi askeri gücü olsa da kaybetmiştir.
Çünkü güllerden mahrum kalan bir insan yokluğa mahkûm olur.
Günümüz kapitalist dünyasında hangi aktör olursa olsun tahakküm etmek ister.
Ona göre güçlü olan her zaman haklıdır hissi vardır.
Siyasi güç,
Ekonomik güç,
Silahlı güç,
Teknolojik güç,
Ve bütün bu saç ayaklarında tahakkümünü devam ettirme isteği ve hırsı bulunur.
Bu her dönem böyleydi ve böyle de devam edecektir.
Güç kötülerin eline geçince, rayından çıkar ve mazlumlar için bir kâbusa dönüşür.
Bugün hâlihazırda dünyayı bilinmezliğe sürüklemeye çalışan kapitalist firavunlar var.
Öyle bir güç zehirlenmesi yaşıyorlar ki, o kadar hırsla hareket ediyorlar ki gözlerini kan bürümüş.
Katliamların haddi hesabı yok.
Gözdağı, tehdit, şantaj, suikastlar.
Bölgeye askeri yığınaklar.
Daha çok kaynak daha çok sömürü.
Ülkelerin iç işlerini karıştırma.
Netanyahu eliyle Orta doğuyu, Zelenski eliyle Avrupa kıtasını sömürme.
Avrupa’ya Rus korkusunu pompalıyor.
Oraya Milyar dolarlarla silah satıyor.
Sunni-Şii ayrımını körüklüyor.
Etnik temelli yaraları kaşıyor.
Her iki psikopatı dünyanın başına bela etmiş.
Zelensky ve Netenyahu ’ya eş zamanlı saldırıların talimatını veriyor.
Sorun üretip ülkeleri kaosa sürükleyerek, kolay yutulabilen lokmalar haline getiriyor.
Netenyahu ’ya pervasızca saldırma emrini veriyor.
Zelenskiyi Rus topraklarına sürüyor.
Çünkü bu şeytan işini çok iyi biliyor.