Zaman yeni bir düzeni zorlamaktadır. Bu durumun olumlu ve olumsuz olasılıkları bir yana esas olan şey dünyanın yeni bir dönemin eşiğinde olduğu gerçeğin kabul edilmesidir
Dünya düzeni ve sistemi 7 Ekim’den sonra yeni dönemin ilk kıvılcımı olacak belki de altın harflerle tarih sayfalarına geçecektir. Yeni yüzyılın dünya düzenini yeryüzü musta’zafları hükmünde olan Gazze kahramanlarının başlattığı Aksa Tufanı ile değişecek, dünya müstekbirlerinin baş aktörü olan Büyük Şeytan’ın ve sinsilikte tarihe giren İngilizlerin gayri meşru çocuğu İsrail’i yerle yeksan edecektir.
Gazze’de Allah yolunda cihad eden kahramanların durumu: “Onlar öyle kimselerdir ki, insanlar kendilerine gelerek, ‘Düşmanlarınız sizin için büyük bir ordu topladı, artık onlardan korkun!’ dediklerinde; bu onların yalnızca imanlarını artırır ve ‘Allah bize yeter, O ne güzel vekildir.’ derler.” ayetinin gereğince teslim olup Hak yolda canlarını, mallarını, evlad-u iyalını feda eden kahraman mü’min ve mü’minelerdir.
Kurulurken mazlum halkların kanlarını emerek kurulan ve o gün bugündür sürekli mazlum halkların kanlarıyla hayatlarını sürdüren iki vampir devlet olan ABD, İngiltere ve yavruları olan İsrail, kana doymak bilmiyorlar. Varlığını sürdürmek için her daim mazlum kanını akıtmaktadır.
Şimdi dünya yeni yüzyıla girerken tek kutuplu dünya düzeninden çok kutuplu dünya düzenine girmeye hazırlık yaparken İslam ülkeleri liderleri ve halkaları bu tarihi fırsatı kaçırmamalı esaret zincirlerini kırmalı ve var olacak üç kutuplu “Rusya, Çin ve Batı Emperyazimi” kendilerine sömürecek alanlar ararken her üç emperyalist güç de gözlerini İslam ülkelerine çevirmiş durumdadırlar.
Bu dünya düzeninde yüz yılı aşkındır Batı emperyalizmi, biz Müslümanları sömürdü. Yeni düzende sadece ismi değişecek vampirlere Müslümanları yem etmeyelim.
Tarihin gidişatını değiştirmenin sancıları elbette ağır olur. Ama şunu hiçbir zaman unutmayalım; ya direnerek beynimizi ve ruhumuzu özgürleştireceğiz ya da yeni efendiler bizi sömürmeye devam edecektir.
Yol belli…
Asr-ı saadetin fedakârlığını ve teslimiyetini bu asırda bizlere gösteren Gazze yiğitlerinin yoludur. Gerçek özgürlük Allah’a kul olmaktan geçtiği gerçeğini idrak edilmelidir.
Reçete belli…
Ülke menfaatlerinden ziyade Ümmet menfaati önceleyerek, kendi aralarında mezhepsel ve ırksal ayrıştırmaları bir kenara koyma ve ümmet anlayışı ile yeni kurulacak olan emperyalist çok kutuplu düzenin altında ezilmiş Müslüman halkların hatta diğer dinlere mensup olanların dahi hamisi ve kurtarıcısı olabilirler.
Devrilmez dediğimiz nice zalim tarihin çöplüğüne devrildi, yenilmez dediğimiz nice güç ve iktidar sahipleri az topluluklara karşı yenildi, Davut'un taşı zırhı delince arkası çorap söküğü gibi gelir.
Demir kubbe dedikleri Siyonistlerin sözde hava savunmasını Hamas, 7 Ekim de Allah'ın izniyle kevgire çevirdi, 14 Nisan’da İran tarafında atılan Füzelerin birçoğu demir kubbeyi aşarak hava alanlarını harabeye çevirdi. Dolaysıyla İslam Ülkeleri birliği gibi ortak bir kuruluş kurulursa insanlık bu vampirlerden kurtulacaktır.
Gazze’nin yaktığı meşale dalga dalga tüm dünyaya yayılacaktır. İşte tam bu yüzden diyorum Dünya, Gazze’yi kurtarmayacak belki Gazze dünyayı kurtaracaktır.
Ne Amerika Emperyalizmi…
Ne İngiliz oyunları (Sinsiliği)…
Ne Rus Komünizmi…
Yol belli…
Reçete belli…
Sadece vazgeçilmezlerimiz dediğimiz bazı handikaplarımızdan vaz geçersek yeterli olacaktır.
Allahım!
Sırat-ı müstakiminde, ayaklarımızı sabit kıl. Zalimlerin ve vahşet kusan silahlarının ürettikleri korkulara karşı yüreklerimize sekinetini indir. Hak, adalet, hürriyet ve tevhid yolunda bedel ödemekten çekinmeyen onurlu bir direnişe ile yüreklerimizi ve kalplerimizi birleştir!
Allahım!
Bar bar Siyonistlere karşi Gazze mücahitlerine zafer nasip eyle!
Kâfir ve zalim topluluğa karşı bize yardım et!
Gazze’ye Selam Direnişe devam…
Selam ve dua ile.