Şanlıurfa'dan 01 Ağustos 2024 Perşembe günü saat 09:30 civarında Umut kervanı olarak İstanbul’a doğru havalandık. 2 Ağustos Cuma günü Fatih camide Cuma namazını eda ettikten sonra Şehit İsmail Haniye için gıyabi cenaze namazı kıldık ve ardından Afganistan için hazırlık yapmak üzere İstoç’ta bulunan Umut Kervanı Vakfı merkezine gittik.
Yolculuğumuzun ilk durağı İstanbul’du. Yeni yapılan havaalanının mimari yapısı ve içerisinde barındırdığı alışveriş merkezleri ile insanların gözlerini kamaştırıyordu, Havaalanında temizlik, hijyen, abdest alma yerleri ve mescidin olması çok güzel takdire şayandır; fakat havaalanında alkol ün satılması bu insicamı bozmaktadır.
İstanbul'dan 02 Ağustos 2024 Cuma günü saat 23.55’te uçağımız havalanacaktı; fakat Siyonist terör devletinin Yakın zamanda İsmail Haniye’ye düzenlediği suikasttan dolayı İran’ın karşılık vermesi bekleniyordu. Bu sebeple 03.Ağustos 2024 gece saat: 02.37 de uçağımız Kabil’e doğru havalandı ve yolculuğumuz başladı. Belki en güzel olan anılarından biri de Uçak henüz uçuşa geçmeden pilotun besmele çekmesi ve akabinde sefer duasıyla uçağı kaldırması oldu. Ortalama altı saatlik güzel bir yolculuğun ardından sabah saat: 08.30 civarında Kabil’e vardık.
Kabil işgalden en son kurtarılan büyük şehirlerdendi. Aynı Peygamber Efendimiz (sav)’in Mekke’yi fethetmesi gibi kan akıtmadan, tekbirlerle fetih edilmiş. İslam emirliği genel af ilan etmiş; “evine çekilen güvendedir, savaşmayanlar ile savaşılmayacak” diyerek Kabil’de yaşayan halkın kalplerini de fethetmiş. Tabi emperyalistlerin kuklalığını yapan, refahı batıda bulma umudu ile kendi halkını para karşılığı satan Afganlar da az değildi. Kendi halkına işkence eden bu insanlar genel aftan habersiz oldukları için zilleti tercih ederek kaçmaya çalıştılar.
Hatta ABD askerleri kendi köpeklerini bile uçaklara bindirirken, kendileri için can verdiği Amerikalı askerler, uçaklarına kendi köpeklerini aldıkları halde, kendi halkına ihanet edenleri almadılar. Kimileri kaçtı, kimileri uçaklardan düştüler…
Başkent Kabil’e geldiğimiz zaman dışarıdan lanse edildiği gibi bir ortam olmadığını gözlerimiz ile gördük. Çok çabuk toparlanmış, Çarşı pazarlar küçük esnaflarla dolu, bu da şehri canlı ve diri tutuyordu. Yollar tertemiz, düzen ve bir intizam vardı. Ekibimizin içinde geçen senede gelenler de vardı onların ifadesi ile ; “geçen seneye nazaran gözle görülür bir düzelmenin ve toparlanmanın olduğunu ”söylediler.
Batı, uyuşturucu ticareti için bu ülkeyi seçmişti, halk kendisine gelmesin diye uyuşturucuya bağımlı kılınmıştı. Bu ülkenin yaklaşık olarak Beş milyon insanı zombi gibi her köşe başında uyuşturucuya müptela şekilde yaşıyordu. Afganistan İslam Emirliği hastaneler açarak bu hastaları tedavi etmeye çalışıyor. İslam emirliği, uyuşturucu satmayı yasaklamış, uyuşturucu üretimi yapılan yerleri kapatmış. Uyuşturucu ile bilinen yerlerin hepsi temizlenmiş ve uyuşturucu müptelası olanları tedavi etmektedir. Doğal olarak uyuşturucu baronları Afganistan’ı terk etmek zorunda kalmıştır.
Amerika, Irak ve Afganistan'a demokrasi getirme iddiasıyla girmiş ve bu topraklardan hezimetle çıkarken, geriye kan, gözyaşı, binlerce yetim, kirletilmiş insanlar, dul bırakılmış kadınlar, talan edilmiş ekinler, nesiller ve zihinler bırakmıştı. Evet, bunların hepsini yaparken adeta dalga geçercesine islah etmek için yaptığını söyler. Şu ayet bunların çirkin yüzünü bir kez daha gözler önüne sermektedir: "Onlara yeryüzünde fesat çıkarmayın dediğimizde, hayır biz sadece ıslah ediyoruz derler, hâlbuki onlar ifsat edenlerin ta kendisidirler." (Bakara, 11-12) yine başka bir ayette “Onlar yeryüzünde iktidara geldiklerinde ekini ve nesli talan ederler” (Bakara, 205) buyuruyor.
Tabii o kötü günler geride kalmış, Amerika’nın çekildiği her belde veya ülkede olduğu gibi halk huzur ve güven içinde yaşamaktadır. Kabil tarihi ile İslamiyet’in kokusunu yansıtıyordu. İnsanlar İslam’ın nişanı olan giyim kuşamlardan vazgeçmiyor, çocuklar takkeli, kadınlar kapalı halde çarşı pazar gezebiliyordu. Medyanın yalan haberlerinin tam aksine kadına çok değer veriliyor. Medrese kültürü çok fazla olmanın yansıra çocuklar okullara koşuyor, ilme çok önem veriyorlar. Örneğin Gazne iline bağlı Melekdin bölgesinde bir kampüsü ziyaret ettiğimizde 600 kız öğrenci eğitim alıyordu ve kapasiteyi arttırmak için çaba sarf ediyorlardı. Devam Edecek...
Kahr olsun ABD, yaşasın İslam emirliği.
Kahr olsun ABD. Yaşasın İslam emirliği. izlenimlerinizin devamını bekliyoruz.