Gayemiz; Uzun yıllar süren savaşlarla fakir düşürülmüş halka, yetim ve öksüz bırakılmış çocuklara, dul bırakılmış kadınlara ve bir nebzede olsa yaralarına merhem olabilmektir. Tabii bu kadar mazlum olan bu halk aynı zamanda bir o kadar da izzetlidirler. Bütün imkânsızlıklarına rağmen ülkelerini emperyalistlere bırakmamış ve adeta Afganistan’ı’ dünya karakolluğuna soyunan devletlere mezar etmişler. Tarih sayfalarına bakılırsa Afganistan, İngiltere, Rusya ve Amerika olmak üzere İmparatorlara mezar olmuştur.
Afganistan’da yaptığımız projelerin bir kısmı bunlardan uluşmaktadır Şehit İsmail Haniye adına ve Şehit Hasan Saklanan Adına Su kuyusu, Mescidi Aksa camii temel atma, Selahaddin Eyyubi Camii Açılışı, gıda paketleri dağıtımı, nakdi yardımlarımız, giyim ve kırtasiye yardımlarımızın yanı sıra Medreselerde okuyan öğrencilere yönelik sıcak yemek ikramlarımız oldu. Bu programların her biri başlı başına ayrı bir önem arz etmektedir. Yemek ikramında bulunduğumuz öğrenciler arasında yemeklerini bir kısmını evdeki kardeşlerine saklamaları bizi ve ekibimizi gerçekten çok duygulandırdı. Tabii az da olsa yapılan bu tür faaliyetlerin önemini bir kez daha idrak edilmiş oldu. Genel olarak bir haftalık dolu dolu bir programımız oldu.
Afganistan'da sadece ayni ve nakdi yardımların kısır olacağını, sadra şifa olmayacağını gördük. Özellikle buraların tekrar imarı ve ihyası için fabrikalar açılması, halkın istihdamının sağlanması, yetimhaneler açılıp çocuklarımıza eğitim verilmesi, hastane, baraj, sanayi ve her türlü gelişimi desteklememiz gerektiğine kanaat getirdik. Müslüman iş adamlarının mutlaka buraya yatırım yapmaları, buradaki hükümet ile el ele verip çalışmalar yapması gerekiyor. Bu çalışmalar, hem Müslüman iş adamları için hem de İslam ülkesi olan Afganistan için elzem olan bir durumdur.
Afganistan, Güvenlik ve İstihbarat noktasında halka güven vermiş. ABD döneminde olan istikrarsızlık kalmamış, halk çok rahat bir şekilde seyahat etmektedir. Her şehrin giriş ve çıkışlarda en az iki ayrı noktada aramalar ve yol kontrolleri yapılmaktadır. Halk, daha önce geceleri hiç bir şekilde güven içinde yolculuk yapamadığını, Bir şehirden diğer bir şehre ancak gündüz gidilebildiğini, Birçok insan başka şehirdeki ailesini, güvenliğin olmamasından dolayı göremediğini Öğrendik. Zira eski yönetimin polislerinin de içinde bulunduğu resmi eşkıyalar yollarda insanları soyabiliyormuş. Ama yeni hükümetin gelmesiyle eski kadrolar çıkınca artık böyle bir şeyler yaşanmadığı rehberimiz tarafından bize ifade edildi.
Afganistan'da en çok ihtiyaç duyulan şey medrese tarzı yatılı yetimhanelerdi. Her şehirde aylık sponsorluk yöntemiyle idamesi sağlanan en az iki veya üç yetim hanenin olması hem büyük bir boşluğu doldurur hem de hayır sahipleri için güzel bir sadaka-ı cariye olur. Bir çok zenginin tatil parası miktarındaki bağışla elde edeceği bu amel ile belki de geleceğin alimleri yeryüzünde çiçek açacak.
Yardım çalışmalarıyla Afganistan’a ulaşan her paranın, açılan her camilerin, medreselerin, yetimhanelerin; açılan her bir su kuyusunun Afganistan üzerinden alınan bir yük olduğunu unutmamak gerekiyor. İngilizleri, Sovyetleri ve Büyük şeytan Amerika’yı ülkelerinden kovan bu şerefli halkın ayağa kalkabilmesi için destek verilmesi, yaraların kabuk bağlamasının sağlanması üzerimize düşen bir görev. Bu sebeple STK lar Afganistan’da daha fazla görünür olmalı, daha kalıcı projeleri hayata geçirmek için çaba sarf etmeliler. İslam Emirliğinin kaybetmesi için dört gözle bekleyen emperyalist ve ihanet şebekelerine karşın kardeşlik müessesesini hakkaniyetle çalıştırılması hem tarihî hem de dinî bir görevdir. Ülkemizin de acilen Afganistan’ı tanımalı ve büyükelçiliğini atamasının yanında aynı zamanda iş insanlarını da Afganistan’a yatırım yapmaları için teşvik etmelidir.
Allah’a emanet olun.
Selam ve dua ile