Belediyelerin en büyük bir görevi de denetim yapmaktır. Bilhassa yiyecek ve içecek konusunda gece gündüz demeden halka hizmet için büyük bir gayret gerekiyor.
Öncelikli olarak fırınlar da hem ekmeğin gramajı ve hemde pişirilmesini denetlemek elzemdir.
Bütün lokanta, pastahane, cafe ve benzeri yerlerde yiyecek ve içecek fiyatların herkesin görebileceği bir yerde yazılması veya kataloğun mecburi bir halde müşterinin önüne konulmasını sağlamakla bir çok suistimal ve haksız kazancın önüne de geçilmiş olur..
Ekonomik krizleri fırsat bilip zam üstüne zam yapanlardan başka, bununla yetinmeyip gizlice zam yapanlarda var.
Onun için halkı fırsatçıların zulmünden kurtarmak lazım.
Vatandaş yiyecek ve içeceğin maliyetini bilmelidir.
Görevleri olduğu halde halka karşı bu görevlerini yapmayanlar büyük bir vebal altındadır.
Hukuk sadece adliyede değil, hayatın her alanında geçerli olmalıdır. Şehirlerin ve insanların hukukunu düzenleyen aynı zaman da belediyelerdir.
Özellikle cadde ve sokaklarda cafeler den çıkan nargile dumanı o semtin havasını bozmaktadır. Ya nargile yasaklanmalı veya cadde ve sokağa taşmayacak şekilde ciddi bir önlem alınmalıdır.
Caddelerde iş yeri bulunan kasaplar da da görülmemesi gereken sakatat ve benzeri şeylere de bir çare bulunması kaçınılmazdır.
Şehrin her alanda tertemiz olması lazım. Gözlere hoş görünmeyen her yer kirli sayılır.
Hani ya temizlik imandandır diye emreden bir dinimiz var.
Gavurların şehir ve köyleri bizim şehir ve köylerden daha düzenli ve daha temiz ise vay halimize..
Bunları yapmak için para pula da hiç ihtiyaç yok. Artık medeniyete bir adım daha atmanın ve ilkellikten kurtulmanın zamanı gelmedi mi..
Belediyeler medeniyetin gelişmesinde günümüzün vaz geçilmez kurumlarıdır.
Şehirlerimize bakın. acaba ne haldeyiz diyerek elinizi vicdanınıza koyun ve siz karar verin.
Büyük insanlar . büyük işleri başarır. Buda böyle biline.
Haydi kalın sağlıcakla..