Mütevelli Heyeti adına yapılan açıklamada, Kur'an eczanesinden alınan Risale-i Nur'ların çağın hastalıklarının devası olduğuna dikkat çekilerek saltanat, meşrutiyet ve cumhuriyet devirlerini yaşamış Üstad Bediüzzaman’ı, anmadan çok anlama üzerine durmaya çalıştıkları belirtildi.
Bu çağın hastalıklarının devasının Bediüzzaman Hazretlerinin Kur’ân eczanesinden aldığı ilaçları ihtiva eden Risale-i Nur eserleri olduğu ifade edilen açıklamada, “Siyasetten ekonomiye, eğitimden adalet sistemine kadar her alanda Bediüzzaman Said Nursî’nin fikirlerine ihtiyaç duyulduğu görülmektedir. Sadece ülkemiz değil, İslam âlemi ve tüm insanlık da Kur’ân hakikatlerini arıyor. Risale-i Nurlar bu asırda Kur’ân hakikatlerini seslendiriyor. Onun için Risale-i Nurları okumaya, anlamaya ve yaşamaya muhtacız. Bediüzzaman’ın anlaşılması, Risale-i Nurların anlaşılması insanlığın ihtiyaçlarına cevap oluyor. Bediüzzaman, eğitimin, cehaletin düşmanı olduğunu belirterek, din ilimleri ile fen ilimlerinin birlikte takım edilmesi zaruretini ifade etmiştir. Bediüzzaman, Müslümanların birlik ve beraberliğini esas almış, barışı, kardeşliği tesise çalışmıştır. Bediüzzaman’ın 6000 bin sayfayı aşan Risale-i Nur eserleri, bugün 60’a yakın yabancı dile çevrilmiştir. Eserleri üzerinde dünyanın pek çok üniversitesinde yüksek lisans, doktora tezleri yapılmaktadır.” denildi.
Bediüzzaman Vakfı’nın Risale-i Nur eserlerini, onun hizmet tarzını ve Kur’ani prensiplerini hem hayatımızda yaşamak hem de genç nesillere, akademik dünyaya tanıtmayı önemli bir görev addettiği belirtilen açıklamanın devamında şöyle denildi:
“Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin hayatında olduğu gibi bizler de hakta sebat ederek, hak gördüğü davasında eğilmeden, bükülmeden ve müspet hareket anlayışından ayrılmadan, hakkın, hukukun, adaletin ve demokrasinin yanında olduğumuz gibi, her türlü istibdadın, baskının ve zulmün, millete rağmen atılacak bütün adımların, ihtilal ve kalkışmaların karşısında olmaya devam ediyoruz ve edeceğiz. Aynı zamanda Said Nursi gibi, siyasetin dinsizliğe alet edilmesine de dinin siyasete alet edilmesine de karşı olmayı kendimize şiar edinmişiz. Bu sebeple istibdad-ı mutlakı kaldırıp, tam bir hürriyet-i şer’iyeyi gerçekleştirecek olan ahrarlara yani hürriyetperver demokratlara; vatan, millet ve din namına nokta-i istinat olmaya devam ediyoruz, devam edeceğiz. Bu bağlamda Üstadın, adalet, hukuk ve demokrasi hakkındaki görüşlerini yaymayı kendimize amaç edinmişiz. Vefatının 64. yılında Bediüzzaman Said Nursi hazretlerini rahmetle anıyoruz.”
HABER MERKEZİ