DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın, geçtiğimiz günlerde bir TV programında kendi ellerindeki belediyeler eliyle yapacakları sözde "kültürel ve sanatsal" çalışmalarla Diyarbakır’ın muhafazakârlaşmasının önüne geçeceklerini ifade etmesinin ardından bölgede yaşanan bazı olaylar ve bu olaylar üzerinden dindar halkın hedef gösterilmesi dikkat çekiyor.
Aynı odaklar tarafından organizeli olarak basına servis edilen haberlerde, dindar bölge halkı ile ilgili bilinçli bir şekilde ‘başkalarının yaşam haklarına izin vermediği’ gibi kamuoyunda bir algı oluşturuluyor.
Bakırhan’ın ‘kültürel ve sanatsal’ faaliyetler dediği projeler bunlar mı?
İlk olarak Bakırhan’ın TV programında Diyarbakır’ın muhafazakârlaşmasının önüne geçmek için hayata geçireceklerini söylediği, ‘kültürel ve sanatsal’ faaliyetlerin bir parçası olduğu düşünülen dans gösterimi hayata geçirildi.
Diyarbakır merkezdeki Tema Park'ta "swingamed dans etkinliği" adı altında provokasyon düzenlendi. Yarı çıplak ve cinsellik içeren dans etkinliği sırasında aileler ve çevredeki Müslüman gençler, gruba tepki göstererek yapılanlara bir son verilmesini istedi.
PKK ve CHP medyasının söz birliği etmişçesine çarpıtılmış ve tek tip haberleri dikkat çekti
Grubun, uyarılara aldırış etmemesi üzerine arbede yaşandı. Yaşananların sosyal medyaya yansımasının ardından özellikle sol kesim ve cinsel sapkınlığı savunan örgütler, mütedeyyin Diyarbakır halkının haklı tepkisini çarpıtmaya çalıştı. Dans grubunun provokatif eylemlerine DEM Partili belediye ve milletvekilleri de sahip çıktı.
PKK ve CHP medyası olmak üzere tüm sol basında, söz birliği edilmişçesine ‘Dans grubuna tekbirli saldırı’ şeklinde çarpıtılmış ve tek tip haberler dikkat çekti.
‘Diyarbakır’da tekbirli işyeri baskını’ şeklinde çarpıtılmış ve tek tip haberler neyin göstergesi?
İkinci olay ise Diyarbakır'da da bu kapsamda bir grubun, siyonist işgal destekçisi şirketlerin Diyarbakır'daki şubelerinden Starbucks ve Burger Kıng'in önünde eylem yapmasıyla oluştu.
Gruptakilerden bazı kişiler de söz konusu şubelerin içine girerek soykırıma dikkat çekti, herhangi bir taşkınlık çıkarılmasına izin verilmeden iş yerlerinin kapatılmasını talep etti.
Özellikle Avrupa’da Gazze’de yaşanan soykırım nedeniyle benzerine çokça rastlanan bu sivil eylem, aynı yerden emir alınmışçasına başta PKK ve CHP medyası olmak üzere tüm sol basında, ‘Diyarbakır’da tekbirli işyeri baskını’ şeklinde çarpıtılmış ve tek tip haberler yapılarak devlete çağrılar yapıldı.
DEM Milletvekilleri yine daha önceki olaylarda olduğu benzer bir şekilde dindar bölge halkını hedef gösterdi.
Diğer olaylarda olduğu gibi havuz olayında da gerçekler çarpıtıldı!
Üçüncü ve benzer olay ise yine Diyarbakır’da meydana geldi. Daha önceki olaylarda olduğu gibi olayın medyaya servis edilme şekli, DEM Partili vekillerin tutumu ve CHP/sol medyanın tavrı yine aynı oldu.
Gerçeklerden saptırılarak tek taraflı ve tamamen ideolojik saiklerle servis edilen haberde, güya bir kadının havuza giren diğer kadınları ‘fuhuş yapıyorsunuz’ diye tehdit ederek havuza girmesine engel olduğu ve bazı kişilerin baltalarla havuzu kırdığı şeklinde geçti.
Verilen haberde yine verilmek istenen ortak mesaj, bölgedeki dindar halkın diğer insanların yaşamına müdahale ettiği şeklinde oldu.
DEM Partili vekil yine PKK’nin 90’lı yılların dilini kullandı
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren, mal bulmuş mağribi gibi yukarıda belirttiğimiz daha önce yaşanan olayları hatırlatarak devlete çağrıda bulundu.
90’lı yıllarda PKK tarafından dindar bölge halkına karşı kullanılan dilin benzerini kullanan Eren, “Devletin içerisindeki karanlık odaklar son zamanlarda Diyarbakır’da kirli bir oyunu adım adım devreye sokmak istiyor. Dans eden gençler dövülüyor, kahve içen yurttaşlar taciz ediliyor. Son olarak bir şahıs kadınları “Sizin ağa babalarınızı öldürmüşüz, daha mezarlarının yeri belli değil" diyerek tehdit ediyor. İçişleri Bakanlığı, Diyarbakır Valiliği, Diyarbakır Emniyet’i bu karanlık saldırıları izlemekle mi yetineceksiniz? Yoksa sizde bu planın bir parçası mısınız?” dedi.
Bakırhan’ın TV programında bahsettiği projeler adım adım hayata geçiriliyor
Olduğundan çok farklı olarak basına servis edilen, PKK/CHP/Sol medyasının balıklama atladığı, DEM Parti’nin projeleri için kullanışlı bir aparata dönüştürdüğü bu olayın gerçeği ise çok farklı. Görgü tanıklarından alınan bilgilere bakıldığında, Bakırhan’ın TV programında bahsettiği projelerin adım adım hayata geçirilmeye çalışıldığı görülüyor.
İşte havuz olayının gerçeği…
Alınan bilgilere göre, olayın yaşandığı sitede zaten erkekler ve kadınlar birlikte havuza giriyorlar. Bu durum mütedeyyin bazı aileleri rahatsız etse de, yaşanan nahoş görüntülerden dolayı havuzun üstünün kapatılmasını istese de pek de sıkıntı oluşturmuyordu. Fakat olay günü hedef gösterilen site sakininin yeğeni haşemayla havuza girmek istiyor. Fakat DEM Parti’ye yakın bazı aileler buna engel oluyorlar. Ve ancak haşemayı indirerek girebileceğini söylüyorlar. Tüm Türkiye'nin gündemine farklı olarak lanse ettirilen ve adeta linç kampanyasına dönüştürülen bu tartışma işte böyle başlamış.
Bölgede bilinçli bir şekilde ‘kaos projesi’ mi hayata geçiriliyor?
Bir sitede iki aile arasında yaşanan gerginliğin siyasi ve toplumsal bir sorun olarak lanse edilmesi, bu olayın ve daha önceki olayların benzer şekilde olduğundan çok farklı olarak basına servis edilmesi, DEM Parti’nin olayla ilgili apar topar açıklama yaparak olayı farklı noktalara çekerek devlete çağrıda bulunması, bölgede bilinçli bir şekilde ‘kaos projesi’mi hayata geçirilmek isteniyor sorusunu akıllara getirdi.
ÖZEL HABER-OSMAN GÜLEBAK
HABER MERKEZİ