Bir iddia ortaya atıldı. 6 yaşındaki bir kız çocuğunun nikahını kıymışlar, 13 veya 14’te ise gelin etmişler. İddia doğru ise vahim bir durumdur. Kurgu mu geçek mi onu da bilmiyoruz. Bu iddiayı bizim ortaya çıkarma gibi bir gücümüz de yok. Bu ancak otoritenin gücü ile ortaya çıkartılabilir.
Umarız otorite hiçbir gücün etkisinde kalmayarak gereken her şeyi şeffaf ve tarafsız bir şeklide ortaya çıkarır.
Yeryüzünde insanın varoluşu beraberinde birçok sorun ve sıkıntıyı da getirmiştir. İnsanın olduğu her yerde mutlaka sorunlar vardır. Savaşlar, kavgalar, barış antlaşmaları, rekabetler, katliamlar, ihanetler, sadakatler, fedakarlıklar, doğruluk, dürüstlük, kıskançlık vs.
İyiye ve kötülüğe dair ne ararsanız bulabilirsiniz.
Bütün bunlar olur da sapık ve sapkın insanlar olamaz mı? Ebetteki olacak ve günümüzde ise sayıları gittikçe çoğalmaktadır.
Farklı eğilimler insanların içsel dünyasında, yapısında vardır. Önemli olan ise bunları terbiye ederek zamanla yok etmektir. Tedavi yöntemleri üzerinde çalışanlar olduğu kadar yıkım üzere çalışma yapanlar da yok değil.
Hangi ırk ve millet olursa olsun, hangi din, hangi mezhep, hangi tarikat ve cemaat olursa olsun, ister Türk, ister Kürt, ister Arap, ister Avrupalı, Rusyalı, Çinli, hiç fark etmez. Her bölgede her dinde her mezhepte, İslamiyet’te, Yahudilikte, Hristiyanlıkta Budizm’de, Şamanizm’de, adına ne derseniz deyin. Sünnilikte, Şiilikte, Ortodoks ve Protestanlıkta, Kilise, Havra, Cami ve daha birçok yerde mutlaka sapık ve sapkın görüş tavır ve anlayış sergileyerek çirkin eylemlerde bulunan müntesipler vardır ki bu konuda binlerce örnek vardır. Yani topyekûn suçlamayı hak etmiyor bunlar.
6 yaş evliliği iddiası ise üstü kapatılacak bir olay değildir. Olay varsa da münferit bir olaydır. Bu İslam’a ve Müslümanlara mal edilecek bir olay da değildir. Bu olayın açığa çıkması büyük önem arz etmektedir. Toplumun genelini ve bütün Müslümanları suçlamak ise art niyetten başka bir şey değildir.
Tarikatla bağlantılı olması da İslam’a mal edilecek bir olay değildir. Toplumdaki münferit olayları genele yaydığınızda çözümü zorlaştırabilirsiniz. Ana kaynağına inilmeli, bu tür sapık, sapkın eğilimleri doğuran sebeplere odaklanmak ise çok çok önemli.
Mesela;
Geçmiş dönemlerde Kayseri’de yaşanan hadise, bu hadise ne kadar acı bir hadise idi, hatırlarsanız üç çocuk bayram şekeri toplamak için komşu evin kapısına gider ve haftalarca haber alınamaz. O dönem Emniyetin çalışmaları sonucu olay aydınlanır. Tam bir sapıklık ve vahşet, küçücük kız çocuklarına reva görülen ahlaksızlık ve vahşice katledilmeleri yüreklerimizi dağlamıştı adeta.
Şimdi soruyorum bu ve benzeri binlerce olayı kime ve kimlere mal edeceğiz? İslam’a mı? Kur’an’a mı? yoksa Topluma mı? Ya da münferit anlamdaki sapıklara mı? Bir bütün olarak toplumu suçlayabilir miyiz? Ebetteki hayır. Fakat birileri toplumsal olarak toplumda meydana gelen ve infial oluşturacak olayları çözmeye çalışırken göz çıkartıyor adeta. Teşhis, tanı ve tedaviyi yanlış uyguluyor. Ya bilerek bunu yapıyorlar ya da bilmeyerek.
Ki bunu bilerek yaptıkları yönündeki kanaatim daha da ağır basmaktadır. Çünkü günlerdir takip ediyoruz ve görüyoruz ki bazı güç odakları iddia edilen olayı aklıselimle çözme girişimlerinde bulunacağına okları başka tarafa doğru fırlatmakla meşgul. İddianın üzerine hep beraber gitmemizi gerektirecek açıklamalar yerine, ilkeli Muvahhid Müslümanlara doğru elinde avucunda ne varsa yere dökmekte. İçinde ne zehir varsa kusarak ortaya savurmakta. Müslüman Camiayı topyekûn suçlamak, daha doğrusu Kur’an’a saldırmak doğru bir yaklaşım değildir.
Bu anlayış kabul edilecek bir anlayış değildir. Beraber yaşamak bunu gerektirmiyor.
Geviş Getiren Totemperestler
İslam dininin çağa bakan dilini anlamayan, yorumlarda zorlanan, toplumsal gerçekliklerden uzak, bilimden, ilimden yoksun, kifayetsiz (yetersiz) totemperestlerin, geviş getire getire ve dezenformasyon üzerine kurulu sapkın bir dille Allah’ın kitabı Kur’an-ı Kerim’i, Resulün Kur’an merkezli örnekliğini bütün bir yaşamlarında yegane rehber ve ilke edinen ilkeli Muvahhid Müslümanları münferit bazı olayları bahane ederek itibarsızlaştırma operasyonlarıyla yıldıracaklarını zannedenler bilsinler ki bu yamaları tutmayacaktır. İftira ve çamurları yüzlerine sıçrayacaktır.
Umarız otorite hiçbir gücün etkisinde kalmayarak gereken her şeyi şeffaf ve tarafsız bir şeklide ortaya çıkarır.
Yeryüzünde insanın varoluşu beraberinde birçok sorun ve sıkıntıyı da getirmiştir. İnsanın olduğu her yerde mutlaka sorunlar vardır. Savaşlar, kavgalar, barış antlaşmaları, rekabetler, katliamlar, ihanetler, sadakatler, fedakarlıklar, doğruluk, dürüstlük, kıskançlık vs.
İyiye ve kötülüğe dair ne ararsanız bulabilirsiniz.
Bütün bunlar olur da sapık ve sapkın insanlar olamaz mı? Ebetteki olacak ve günümüzde ise sayıları gittikçe çoğalmaktadır.
Farklı eğilimler insanların içsel dünyasında, yapısında vardır. Önemli olan ise bunları terbiye ederek zamanla yok etmektir. Tedavi yöntemleri üzerinde çalışanlar olduğu kadar yıkım üzere çalışma yapanlar da yok değil.
Hangi ırk ve millet olursa olsun, hangi din, hangi mezhep, hangi tarikat ve cemaat olursa olsun, ister Türk, ister Kürt, ister Arap, ister Avrupalı, Rusyalı, Çinli, hiç fark etmez. Her bölgede her dinde her mezhepte, İslamiyet’te, Yahudilikte, Hristiyanlıkta Budizm’de, Şamanizm’de, adına ne derseniz deyin. Sünnilikte, Şiilikte, Ortodoks ve Protestanlıkta, Kilise, Havra, Cami ve daha birçok yerde mutlaka sapık ve sapkın görüş tavır ve anlayış sergileyerek çirkin eylemlerde bulunan müntesipler vardır ki bu konuda binlerce örnek vardır. Yani topyekûn suçlamayı hak etmiyor bunlar.
6 yaş evliliği iddiası ise üstü kapatılacak bir olay değildir. Olay varsa da münferit bir olaydır. Bu İslam’a ve Müslümanlara mal edilecek bir olay da değildir. Bu olayın açığa çıkması büyük önem arz etmektedir. Toplumun genelini ve bütün Müslümanları suçlamak ise art niyetten başka bir şey değildir.
Tarikatla bağlantılı olması da İslam’a mal edilecek bir olay değildir. Toplumdaki münferit olayları genele yaydığınızda çözümü zorlaştırabilirsiniz. Ana kaynağına inilmeli, bu tür sapık, sapkın eğilimleri doğuran sebeplere odaklanmak ise çok çok önemli.
Mesela;
Geçmiş dönemlerde Kayseri’de yaşanan hadise, bu hadise ne kadar acı bir hadise idi, hatırlarsanız üç çocuk bayram şekeri toplamak için komşu evin kapısına gider ve haftalarca haber alınamaz. O dönem Emniyetin çalışmaları sonucu olay aydınlanır. Tam bir sapıklık ve vahşet, küçücük kız çocuklarına reva görülen ahlaksızlık ve vahşice katledilmeleri yüreklerimizi dağlamıştı adeta.
Şimdi soruyorum bu ve benzeri binlerce olayı kime ve kimlere mal edeceğiz? İslam’a mı? Kur’an’a mı? yoksa Topluma mı? Ya da münferit anlamdaki sapıklara mı? Bir bütün olarak toplumu suçlayabilir miyiz? Ebetteki hayır. Fakat birileri toplumsal olarak toplumda meydana gelen ve infial oluşturacak olayları çözmeye çalışırken göz çıkartıyor adeta. Teşhis, tanı ve tedaviyi yanlış uyguluyor. Ya bilerek bunu yapıyorlar ya da bilmeyerek.
Ki bunu bilerek yaptıkları yönündeki kanaatim daha da ağır basmaktadır. Çünkü günlerdir takip ediyoruz ve görüyoruz ki bazı güç odakları iddia edilen olayı aklıselimle çözme girişimlerinde bulunacağına okları başka tarafa doğru fırlatmakla meşgul. İddianın üzerine hep beraber gitmemizi gerektirecek açıklamalar yerine, ilkeli Muvahhid Müslümanlara doğru elinde avucunda ne varsa yere dökmekte. İçinde ne zehir varsa kusarak ortaya savurmakta. Müslüman Camiayı topyekûn suçlamak, daha doğrusu Kur’an’a saldırmak doğru bir yaklaşım değildir.
Bu anlayış kabul edilecek bir anlayış değildir. Beraber yaşamak bunu gerektirmiyor.
Geviş Getiren Totemperestler
İslam dininin çağa bakan dilini anlamayan, yorumlarda zorlanan, toplumsal gerçekliklerden uzak, bilimden, ilimden yoksun, kifayetsiz (yetersiz) totemperestlerin, geviş getire getire ve dezenformasyon üzerine kurulu sapkın bir dille Allah’ın kitabı Kur’an-ı Kerim’i, Resulün Kur’an merkezli örnekliğini bütün bir yaşamlarında yegane rehber ve ilke edinen ilkeli Muvahhid Müslümanları münferit bazı olayları bahane ederek itibarsızlaştırma operasyonlarıyla yıldıracaklarını zannedenler bilsinler ki bu yamaları tutmayacaktır. İftira ve çamurları yüzlerine sıçrayacaktır.