HÜDA PAR Milletvekili Demir: Gazze'nin düşmesi demek Şanlıurfa'nın düşmesidir
Şehit Hasan Saklanan’ın cenazesine katılan HÜDA PAR Milletvekili Şahzade Demir, Gazze’nin önemine değinerek Gazze’nin düşmesi Şanlıurfa’nın düşmesi olduğunu vurguladı.
Kudüs'te siyonist işgal çetesi tarafından şehid edilen Hasan Saklanan, memleketi Şanlıurfa’da on binlerin katılımıyla defnedildi.
Kudüs'te siyonist işgal çetesi tarafından şehid edilen Hasan Saklanan, GAP Havaalanı'ndan karşılanarak otopsi yapılmak üzere Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürüldü.
Uzun süren otopsinin ardından Şehid Saklanan'ın cenazesi İkindi Namazında Eyyüp Peygamber Camisi'ne getirildi.
Cenazeye; HÜDA PAR Gaziantep Milletvekili Şehzade Demir, İl Başkanı Faruk Polat, HÜDA PAR Genel İdare Kurulu üyesi Lokman Yalçın, STK Temsilcileri, ailesi ve sevenleri katıldı.
Cenaze namazı öncesi Eyyüp Peygamber Caminde konuşmalar gerçekleştirildi. Umut Kervanı Vakfı tarafından cenazeye katılanlara su dağıtıldı.
“Gazze hepimizin ortak davasıdır”
HÜDA PAR Gaziantep Milletvekili Şehzade Demir yaptığı açıklamada, “Bugün bir kez daha net bir şekilde gördük ki şehid demek hiçbir zaman mağlubiyet demek değildir. Hep beraber burada şehadet ediyoruz ki Şanlıurfa başta olmak üzere Türkiye’de ve dünyada olan bütün Müslümanlar şehid Hasan kardeşimizin şehadetiyle gurur duyuyor. Bu hepimiz için çok büyük onur ve şereftir. Gazze hepimizin ortak davasıdır. Bütün Müslümanların ortak mirasıdır. Orada kardeşlerimiz soykırımlara tabi tutuluyorsa hiçbirimizin burada rahat olması mümkün değildir. Orada bir soykırım yaşanıyorsa hiç birimizin burada vicdanlı bir şekilde hiç rahatsız olmadan ailenin içerisinde işinde gücünde kalması mümkün değildir.” dedi.
“Gazze ile kalkıp Gazze ile oturduk”
Gazze konusunda duyarlılık ortaya koyduklarına dikkat çeken Demir, “Allah şahittir sizde şahitsiniz 7 Ekim gününden bugüne kadar bu soykırım başladığı andan itibaren şimdiye kadar orada yaşanan acıları ve soykırımı hiçbirimiz belki biran bile unutmadık. Gazze ile kalkıp Gazze ile oturduk. Maddi imkânlarımızla, manevi imkânlarımızla, siyasi gücümüzle elimizde ne varsa bu kardeşlerimiz ve bu kutsal davamız için seferber edip ortaya koyduk, koymaya da çalıştık. İlk günden şimdiye kadar biz HÜDA PAR olarak şu anda yanımda bulunan Gazze’deki kardeşlerimizin temsilcisi diğer HAMAS temsilcileriyle birlikte sizlerle beraber bu davaya sahip çıkmaya çalıştık. Bu konuda hep beraber duyarlılık ortaya koyduk. Bu nedenle biz bu şehidimiz şehadeti ile iftihar duyuyoruz. Allah’ın izniyle Kudüs davası muzaffer olana kadar, Mescid-i Aksa tam bir bağımsızlığa kavuşana kadar ve siyonizm terör şebekesi dünyadan temizlenene kadar bu işin kavgasını vermeye devam edeceğiz. Hep beraber bu hassasiyetimizi korumaya devam edeceğiz.” Şeklinde konuştu.
“Gazze’nin düşmesi demek Şanlıurfa’nın düşmesidir”
Demir, Filistin’in mağlup olması demenin İslam Ümmetinin mağlup olması demek olduğunu vurgulayarak sözlerini sürdürdü:
“Biz ilk günden beridir şunu diyoruz; Gazze’nin düşmesi demek Şanlıurfa’nın düşmesidir. Filistin’in düşmesi demek Türkiye’nin düşmesidir. Filistin’deki kardeşlerimizin mağlup olması demek İslam Ümmetinin mağlup olmasıdır. İlk günden beri diyoruz ki; aslında şu anda kuşatma altında olan Gazze değil, Mescid-i Aksa değil İslam Ümmetidir. İslam ümmetinin bütün yönetimlerinin dişleri sökülmeyene kadar Gazze ve Mescid-i Aksa işgal edilemedi. Ne zamanki İslam Ümmeti darmadağın hale geldi birlik ve beraberlik bozuldu. İslam Ümmetinin içerisine fitne ve fesat girdi ondan sonra rahat bir şekilde Gazze’ye, Mescid-i Aksa’ya el atmaya cüretli bir şekilde soykırım yapmaya başladılar. Bundan çıkarılacak çok büyük ders ve ibretler vardır. İslam Ümmeti dağınık olduğu müddetçe İslam Ümmeti diye bir şey kalmayacaktır. İslam Ümmeti böyle dağınık olduğu müddetçe bizim hiçbir kutsalımız güvence altında değildir. İslam Ümmeti böyle dağınık olduğu müddetçe ne Türkiye, ne Ankara, ne Diyarbakır, ne Şanlıurfa, ne Mekke, ne Medine, ne Gazze, ne Mescid-i Aksa güvence altında olmayacaktır.”
“Ey Urfa halkı sizleri de tebrik ediyoruz”
HAMAS yetkililerinden Macit Ebu Hasan ise yaptığı açıklamada, “Kudüs halkından mukavemetin lideri Hamas’tan Gazze’nin sesi Ümmetin nefesi olan Gazze halkından Şanlıurfa halkına selam olsun. Bütün dünya konuşurken, bütün dünya kınamalarla yetinirken kendi canını, kendi malını, kendi ruhunu ufacık bir bıçakla feda eden, bütün dünyaya karşı duran Şehid Hasan kardeşimize selam olsun. Muhakkak ki Şehid Hasan kardeşimiz kınamakla kendini dövmekle yetinmedi bu zulme karşı geldi. Eline aldığı ufak bir bıçakla Yahudi’nin kalbine bir hançer sapladı. Biz kardeşimizin yanındayız. Ey Urfa halkı sizleri de tebrik ediyoruz.” dedi.
Eski Vaiz İbrahim Öztürk ise Şehidlik ve namaz konusuna değindi.
Kudüs şehidi Hasan Saklanan'ın cenaze namazını kılmak için toplanan kalabalığa, HAMAS'ın Yurtdışı İşleri Sorumlusu Halid Meşal, telefonla bağlanarak seslendi. Meşal, Saklanan'ın şehadetini tebrik etti.
Konuşmaların ardından on binler, Şehid Saklanan’ın cenaze namazında saf tuttu.
Şehid Saklanan, ardından dualar ve tekbirlerle Harran Kapı Aile Mezarlığında toprağa verildi.
HABER MERKEZİ