Katıldığı TV programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Öcalan-PKK-DEM üzerinden yürütülen sürece ilişkin silahın bırakılmasının herhangi bir şarta bağlı olmaması gerektiğini ifade etti. Terörün, şiddetin mutlak surette bitmesi gerektiğine dikkat çeken Yapıcıoğlu, “Çok net bir şekilde diyoruz ki silahlar susmalı, terör bitmeli. Silah ve şiddet en büyük zararı Kürtlere verdi. Kürtlerin de bütün farklı siyasi görüşteki Kürtlerin yüzde doksanından fazlası şiddetin bitmesinden yana. Diyoruz ki elinde silah olanlar, silah bırakmayı da herhangi bir şarta bağlamamalı. Bunu pazarlık konusu da etmemeli. Öyle veya böyle mutlak surette bu silah terk edilmeli. Amasız, fakatsız, şartsız, pazarlıksız…” dedi.“SORUN SİYASİ ZEMİNDE, MEŞRU YÖNTEMLERLE, ADALET TEMELİNDE ÇÖZÜLMELİDİR”Önceki süreçte yapılan yanlışların tekrarlanmaması gerektiğine dikkat çeken Yapıcıoğlu, “Bir diğer husus, 2014-2015’te yapılan yanlışlar tekrarlanmalı. O gün yapılan yanlışlara girersek söz uzar. Temel hakların pazarlık konusu yapılması ya da şarta bağlanması gibi ya da kimin muhatap alınacağıyla ilgili… Sorun siyasi zeminde, meşru yöntemlerle, adalet temelinde çözülmelidir diyoruz. Silahlar bırakılmalı ama öte taraftan, milli birliğin, Kürt, Türk kardeşliğinin sağlam bir zemine oturabilmesi için bu meselenin mutlak surette adalet zemininde çözülmesi gerektiğini söylüyoruz.” şeklinde konuştu. “ORTAK VATANDA BİRLİKTE BİZİ YAŞATAN ŞEY BİZİM İSLAM KARDEŞLİĞİMİZDİ”Yapıcıoğlu, “Bunlara ilave bir şey daha diyoruz; belki birilerini, laik çevreleri en çok rahatsız eden şey de budur. Herkes bin yılık kardeşlikten bahsediyor. 1071’den beri süregelen kardeşlikten söz ediliyor. Peki o gün bizi kardeş kılan şey neydi. Ya da bin yıldır bizi kardeşçe bir arada tutan şey neydi. Ortak vatanda aynı inanca mensup olmamızdı. Ayrı inanca mensup insanlar olarak ortak vatanda birlikte bizi yaşatan şey bizim İslam kardeşliğimizdi. Kardeşliğin temeli buydu. Bundan bahsetmek ya da bunu duymak birilerini rahatsız ediyor. Bizim bundan bahsetmemiz onları rahatsız ediyor. Bunu duymak bile kulaklarını tırmalıyor. Rahatsız oluyorlar.” İfadelerini kullandı.“BİZİM SÖYLEDİKLERİMİZİ ON YIL ÖNCE TEKRARLAYANLAR BUGÜN BİZE SALDIRIYOR”“Kürtlerle ile ilgili veya Kürtçe ile ilgili kelimeleri ne zaman duysalar rahatsız oluyorlar.” Diye konuşan Yapıcıoğlu, “Ne zaman benzer şeyler dile gelse rahatsızlıklarını yüksek perdeden dile getiriyorlar. Hatta tabiri caizse bu kelimeleri kullananları ürkütmek için ellerinden gelen çabayı sarf ediyorlar. Dolayısıyla bugün ortaya koydukları tepkilerde yeni bir şey yok eskinin tekrarıdır. Fakat bazen insan şuna şaşırıyor. Daha önce benzer ifadeleri kullananlar bu sefer tepki gösterince ne oldu da on sen önce kendiniz bu ifadeleri kullanmıştınız da bugün biz kullanınca mı kötü oldu. Danışman Mehmet Uçum bunlardan bir tanesi. Uçum’un bundan 8-10 sene önce gazetelere vermiş olduğu röportajlara bir bakın. 2014 yılında çukur eylemleri, 6-8 Ekim olaylarından sonra bir gazeteye vermiş olduğu röportaj var. Orada söyledikleri farklıdır. Söylediklerinden örnek verecek olursam mesela Uçum daha önce 2012 yılında verdiği röportajda diyor ki, “Devletin dili olmaz. Devletin resmi dili Türkçe diye değiştirilmelidir. Niye ikinci, üçüncü resmi dil olmasın. Ne engel var buna” diye ifadeleri var. Yine biz anayasanın değiştirilemez maddeleri olmasın, gelecek nesillerin iradesine ipotek konmasın dediğimizde bize sert bir tepki göstermişti. Oysa 2012 yılındaki açıklamasında “gelecek kuşakları iradesini ipotek altına almayan geniş zamanlı bir dil ile kaleme alınan özgürlükçü siyasal felsefi anlayışı içeren bir başlangıç eğer gerekli görülürse yazılabilir. Ama bu başlangıç asla devleti ya da soyutlanmış bir milleti asla referans almamalıdır.” Ne demek soyutlanmış bir milleti referans almamalıdır? Sanırım buradaki meram anlaşılıyor. Bu ve buna benzer bizim dediklerimizle paralel şeyleri söylemiş olmasına rağmen bugün bize en sert tepkiyi gösteren de kendileri.” diyerek tepkilerdeki çarpıklığa dikkat çekti.DOĞRUHABER
Siyaset
Yayınlanma: 24 Şubat 2025 - 16:26
HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu: Silahların bırakılması hiçbir şarta bağlanmamalı
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “Diyoruz ki elinde silah olanlar, silah bırakmayı herhangi bir şarta bağlamamalı. Bunu pazarlık konusu da etmemeli. Öyle veya böyle mutlak surette bu silah terk edilmeli. Amasız, fakatsız, şartsız, pazarlıksız…” ifadelerini kullandı.
Siyaset
24 Şubat 2025 - 16:26
EDİTÖR

Urfanın Nabzı editör
İlginizi Çekebilir