Malum ola ki ülkemizde her beş yılda bir genel ve yerel seçimler yapılır. Bu seçimlerle vekillerimizi seçeriz ki onlar da gider Ankara’da durur! Bizler de uygunlu uygunsuz adımlarla marş marş deyip hayatımıza biçare sefiller gibi devam ederiz!
Her zaman olduğu gibi yine bir seçimin şafağındayız, Bayram arifesini bekler gibi seçim arifesine yaklaşıyoruz. Tez zamanda hasret gidermek adına ufuklarda sandıklar pusulasını bekliyor! Değişim, dönüşüm, umutlar, beklentiler, hayaller mayaller, meydanlarda davullar zurnalar, vaadler,v.s v.s gümbür gümbür geliyor.
Kavgalar ölümler olmasın da varsın her gün seçim olsun. Temennimiz kimsenin istismar edilmemesi ve ölümüne zarar görmemesidir...
Bütün bunlarla beraber ufukta, geniş mi geniş olan ufkumuzda seçim ve sandık görünür de siyasi figürler görünmez mi?
Ebetteki siyaset sahnesi de ısınacak. Figürler hamle üstüne hamle gerçekleştirecek. Kimisi kendi menfaat ve çıkarı için, kimi halkın, hakkın, gençliğin ve toplumun geleceği için, kimi milli ve manevi değerler için ve kimi de yedi sülalesine hortum ve boru ile kaynak akıtmak için gecesini gündüzüne katarak çalışacak.
Transferler gerçekleştirilecek, bonservis bedelleri, yer kapmalar, sıralama için milyon dolarlar uçuşacak. Meydanlarda nutuklar, baş üstünde baş taş üstünde taş kalmayacak! Öfkeler kabardıkça kayalar toz duman olacak.
Birçok insan takla üstüne takla atacak. Hararetli konuşmalar, öfkeli yönelişler, siyasi şefaat(torpil) beklentileri olacak.
Bir millet olarak vatanseverlik ve milli duygularımız kabaracak belki de aklı devre dışı bırakarak bizi evvelde de unutanların peşine takılıp boşa kürek çekmiş olacağız.
Bütün bunlar olacak. Bunda hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Fakat burada bize düşen akl-ı selimle hareketle siyasi atmosferi ve süreci iyi okumak. Körü körüne peşi sıra takılıp gitmemek. İnce eleyip sık dokuyarak memleketin ve milletin faydasına, insanlık değerlerini, hak hukuk ve adaleti ayakta tutan yöneticileri iyi bilmek ve ona göre seçimde bulunmaktır. Ülke ailesini yarınlara taşıyacak erdemli kadroları çok iyi tanımaktır.
Yoksa Atı alan Üsküdar’ı geçer misali çekip giderler bizi de memleket meselelerini de unuturlar.
Dersimizi iyi çalışmalı iyi bir hazırlık yapmalıyız. Çünkü koltuk sevdası ve siyasi makam elde etme arzusu bulaşıcı bir hastalık gibidir. Tedavisi çok zordur. Bunu ancak ve ancak değerli halkımız, siyasi tercih feraseti ile tedavi edebilir.
Her zaman olduğu gibi yine bir seçimin şafağındayız, Bayram arifesini bekler gibi seçim arifesine yaklaşıyoruz. Tez zamanda hasret gidermek adına ufuklarda sandıklar pusulasını bekliyor! Değişim, dönüşüm, umutlar, beklentiler, hayaller mayaller, meydanlarda davullar zurnalar, vaadler,v.s v.s gümbür gümbür geliyor.
Kavgalar ölümler olmasın da varsın her gün seçim olsun. Temennimiz kimsenin istismar edilmemesi ve ölümüne zarar görmemesidir...
Bütün bunlarla beraber ufukta, geniş mi geniş olan ufkumuzda seçim ve sandık görünür de siyasi figürler görünmez mi?
Ebetteki siyaset sahnesi de ısınacak. Figürler hamle üstüne hamle gerçekleştirecek. Kimisi kendi menfaat ve çıkarı için, kimi halkın, hakkın, gençliğin ve toplumun geleceği için, kimi milli ve manevi değerler için ve kimi de yedi sülalesine hortum ve boru ile kaynak akıtmak için gecesini gündüzüne katarak çalışacak.
Transferler gerçekleştirilecek, bonservis bedelleri, yer kapmalar, sıralama için milyon dolarlar uçuşacak. Meydanlarda nutuklar, baş üstünde baş taş üstünde taş kalmayacak! Öfkeler kabardıkça kayalar toz duman olacak.
Birçok insan takla üstüne takla atacak. Hararetli konuşmalar, öfkeli yönelişler, siyasi şefaat(torpil) beklentileri olacak.
Bir millet olarak vatanseverlik ve milli duygularımız kabaracak belki de aklı devre dışı bırakarak bizi evvelde de unutanların peşine takılıp boşa kürek çekmiş olacağız.
Bütün bunlar olacak. Bunda hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Fakat burada bize düşen akl-ı selimle hareketle siyasi atmosferi ve süreci iyi okumak. Körü körüne peşi sıra takılıp gitmemek. İnce eleyip sık dokuyarak memleketin ve milletin faydasına, insanlık değerlerini, hak hukuk ve adaleti ayakta tutan yöneticileri iyi bilmek ve ona göre seçimde bulunmaktır. Ülke ailesini yarınlara taşıyacak erdemli kadroları çok iyi tanımaktır.
Yoksa Atı alan Üsküdar’ı geçer misali çekip giderler bizi de memleket meselelerini de unuturlar.
Dersimizi iyi çalışmalı iyi bir hazırlık yapmalıyız. Çünkü koltuk sevdası ve siyasi makam elde etme arzusu bulaşıcı bir hastalık gibidir. Tedavisi çok zordur. Bunu ancak ve ancak değerli halkımız, siyasi tercih feraseti ile tedavi edebilir.