Radyo Urfa’da yayınlanan Urfa’nın Nabzı Gündem Özel programında, Filistin halkı için kara bir gün olan Büyük Felaket Nekbe olayı ve geçtiğimiz günlerde Kudüs’te şehid olan Şanlıurfalı Aksa Şehidi Hasan Saklanan’ın şehadet öyküsü konuşuldu.
Moderatörlüğünü Gazeteci Osman Gülebak’ın yaptığı programa, Yazar Nusret Yılmaz ile Mil Diyanet Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Ömer Çapan katıldı.
Şehid Saklanan’ın şehadete giden öyküsünü anlatan Yılmaz, Şehid Saklanan’ın daha önce de Kudüs’e gitmek için farklı girişimlerde bulunduğunu söyleyerek ailesinin, yetkililere ulaştırılmasını istediği bir notu okudu.
“14 gündür cenazeyi bekliyoruz ve hiçbir haber alamıyoruz”
Ailenin 14 gündür çocuklarının cenazesini beklediğini ve hiçbir haber alamadığını belirten Yılmaz, “Hasan Saklanan'ın ailesi ile görüştüğümde bana bir not teslim edildi. Özellikle bu notu Radyo Urfa aracılığıyla duyurulmasını istediler. Bu vesile ile yetkililer de bizim çağrımıza kulak verirler. Şehidin kardeşi Ramazan Saklanan'ın yazdığını aynen okuyorum; ekleme çıkarma yapmadan. ‘14 gündür cenazeyi bekliyoruz ve hiçbir haber alamıyoruz, annem babam kardeşlerim ve şehidin çocukları eşini ve halimizi görmeniz lazım. Bütün üst yetkili mercilerin ilgilenmesini talep ediyoruz. Bu haberi devletin resmi kanallarında yayınlarsanız çok sevinirim ve bu en son gönderdiğim notu, radyoda da söylemeniz bizi çok sevindirir.’ Özellikle bunu son not olarak yazdım ki; dinleyicilerimizle ve kamuoyuyla paylaşmak için. İnşallah bizim bu çağrımız yetkililerin kulağına gider ve karşılık bulur.” dedi.
Heniyye: Şehid Hasan Saklanan, Osmanlı’nın Kudüs’ü bırakmak zorunda kaldığı '1917 tarihinden bugüne, Anadolu'dan gelip Mescid-i Aksa duvarları dibinde şehit olan ilk Anadolu şehididir
Taziye için İsmail Heniyye’nin aileyle görüşmesine değinen Yılmaz, Heniyye’nin Şehid Saklanan için kullandığı bir ifadeye dikkat çekti.
Yılmaz, “Taziye için İsmail Heniyye, aileyle görüşüp taziyeleri bildirip baş sağlığı diledi. Ve şöyle bir not düştü ve dedi ki '1917 tarihinde Osmanlı Devleti o toprakları bıraktıktan sonra Osmanlı’nın Kudüs’ü bırakmak zorunda kaldığı günden bugüne, Şehid Hasan Saklanan, Anadolu'dan gelip Mescid-i Aksa duvarları dibinde şehit olan ilk Anadolu şehididir.’ Bu Türkiye için bir iftihar tablosudur; çünkü bu Türkiye ve İslam âlemine mal olmuş bir şehadettir.” şeklinde konuştu.
Şehid Saklanan’ın ailesi, ‘Şehidimiz geldiği zaman Eyyüp Peygamber Camisinin bahçesinde defnedilsin’ diyor
Mil Diyanet Sen olarak ilk günden itibaren sürece müdahil olduklarını belirten Çapan, Mil Diyanet Sen Genel Başkanı Celalettin Gül’ün Şanlıurfa’ya gelerek aileye taziye ziyaretinde bulunduğunu ifade etti.
Şehid Saklanan’ın naaşının bir an önce getirilip ailesine teslim edilmesi gerektiğini söyleyen Çapan, şöyle konuştu:
“Hasan Saklanan şehidimizin isminin önüne hala şehit unvanı verilmiyor. Fakat bütün insanlık şahittir ki Hasan kardeşimiz şehittir. Müslüman kardeşlerine yardım için gitmiştir ve kafilesindeki insanlar buna şahitlik etmiştir. Şehit Hasan bizim ortak paydamızdır. Türkiye'ye getirildiği zaman topluca yetkililerle beraber cenaze namazı kılınıp Şanlıurfa’ya gönderilsin. Bu yapacağımız bizim şehidimize karşı bir görevimizdir ve bizi ortak bir paydada buluşturacaktır. Ailenin şöyle bir talebi oldu, ailemiz dedi ki; ‘Şehidimiz geldiği zaman Eyyüp Peygamber Camisinin bahçesinde defnedilsin talebinde bulundu. Çünkü aile şu bilinçte; orası hem merkezi bir yer hem de bu şehid sadece bizim değil; tüm Şanlıurfa'nın şehididir. Aile bu şekilde bir talepte bulundu. Bir dilekçe yazıp verdiler. Fakat yetkili merciler onlara, Vakıflar Bölge Müdürlüğünün ilgilendiğini söyledi. Umarım ailenin bu talebi yerine getirilir.”
HABER MERKEZİ