Türkiye’de ekonomik darboğazlık malumunuzdur.
İşgalci siyonistlerin Gazze’deki kardeşlerimize yönelik devam ettikleri soykırım aralıksız devam ediyor.
Böyle bir ortamda Türkiye’de Kültür ve Turizm Bakanlığı eliyle 8 ay boyunca 20 ilde “Türkiye Kültür Yolu Festivali” adı altında nesilleri ifsat eden etkinlikler yapılacak.
Yapılan bu etkinliklere Bakanlık; kültür ve sanat etkinliği diyor.
Hatırlayın geçen sene mezkûr festivalde 8 yaşındaki kız çocuğu “bale gösterisi” adı altında yarı çıplak olarak sahnede oynatılmıştı. Oynatılan bu masum kızımızın, sözde sanat diye sahnede yaşıtı olan erkek çocukları öpmesi medyada epey tepki çekmişti. Resmen bale adı altında çocukları cinsel tacize teşvik etmişlerdi.
Bunun gibi yüzlerce rezalet ve sanat adı altında gayrı ahlaki sahnelere Türkiye şahit oldu.
“Kültür Yolu Festivali” dedikleri bu etkinliklerde sahne alanların önüne sandık koysanız CHP birinci parti olur ve dört harfli sapkın yapılarda üçüncü cinsiyet olarak kimlik kartlarına yazılır.
Cumhurbaşkanının bu konulardaki hassasiyetini herkes biliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığının arkasında hangi güç var ki Erdoğan’a rağmen bu ahlaksız etkinlikler yapılıyor. Hem de 8 ay boyunca ve 20 ilde.
Evet, Bakanlığın kültür, sanat, tarih diye yazdığı ya da dillendirdiği yaldızlı kelimelerin hepsi hikâye ve göz boyamadan ibarettir.
Çünkü yaptıkları etkinliklerde katılım gösterilen ana program, yarı çıplak ve sözde sanatçıların sahne aldıkları konserlerdir.
Bu konserler, kızlı erkekli on binlerce kişinin iç içe geçtiği ve rezilliklerin yaşandığı organizasyonlardır.
Zaten şehrin her tarafına reklam verdikleri billboardlarda da sadece mezkûr sanatçıların 'hangi gün, kim konser verecek' ten başka bir şey yazmıyor.
Dolaysıyla ana etkinlik, inanç ve kültürümüzden uzak, toplumumuzu ifsat etmeyi hedefleyen bu konserler rezaletidir. Diğer yüzlerce sözde kültür sanat etkinlikleri ise sadece laftadır. Bazı yerlerde bu lafta etkinlikler yapılsa da katılımcılar olmadığı için kendi çalıp kendileri oynuyorlar.
Dikkat edilirse geçen dört yılda, ilgili illerde yapılan festivallerde kültür sanat adına kimin aklında ne kaldı?
Kocaman bir hiç!
Akıllarda kalan tek şey; o gece tüketilen aşırı alkol, sahne alan yarı çıplak sözde sanatçılar ve eğlenme adı altında ifsat edilen geleceğimiz olan gençlerimiz.
Evet, bu yıl ilki 5-13 Nisan tarihinde Adana'da yapıldı. Sonuncusu ise 1-9 Kasım tarihinde Antalya'da yapılacak. Yani 8 ay boyunca bakanlık eliyle yapılan bu ifsat edici etkinlikler gündemde olacak.
Dolaysıyla 'Dindar nesil yetiştireceğiz' diye başlayan hikâye 'nesilleri ifsat etmeye' evirildi.
Yazıktır, günahtır.
Cumhurbaşkanı her platformda “Dindar Nesil” ve “Gazze”ye vurgu yapıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığının ise, “Nesilleri ifsat etmeye” ve “Gazze açlıktan ölürken 8 ay boyunca şenlik yaptırma” girişimi akıllara “Bu Bakanlık kimin adına çalışıyor?” sorusunu getiriyor.
Değerli okurlar! Kültür ve sanat adı altında düzenlenen bu festivallerin hangisi bizim kültürümüzü, sanatımızı veya inancımızı temsil ediyor?
“Hiç biri, tam aksine kültürümüzü hedef alan etkinliklerdir” cevabınızı duyar gibiyim. Ben de aynı kanaatteyim ve öyledir.
Evet, bu ucube festivaller kimin fikri ise hemen gözden geçirilmeli ve zaman kaybetmeden bu ifsat edici proje askıya alınmalıdır.