Dusak, Türkiye'nin Suriye'nin toprak bütünlüğü ve egemenliğini korumanın bölgesel istikrar için hayati önem taşıdığına inandığını belirtti.
Açıklamasında, "Zalim Esed rejimi sonrasında Suriye halkının istediği şekilde bir birlik sağlanamazsa, terör örgütlerinin güçlenmesi, insani krizlerin derinleşmesi ve insanların yaşamlarını, yurtlarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalması kaçınılmaz olacaktır." ifadelerine yer verdi.
Bu durumun yalnızca Suriye'yi değil, Türkiye'nin sınır güvenliği ve bölgenin genel huzurunu da tehdit edeceğini vurgulayan Dusak, "Türkiye, Suriye halkının meşru taleplerine saygı duyan, barış ve adaleti esas alan bir çözümün savunucusu olmaya devam edecektir." dedi.
Dusak'ın açıklaması şu şekilde:
Suriye’nin birlik ve bütünlüğünü hedef alan her türlü terör örgütüyle mücadele, Türkiye’nin ulusal güvenliği için bir zorunluluktur. Özellikle PKK/YPG ve DEAŞ gibi yapıların bölgede zemin kazanması, yalnızca Türkiye için değil, küresel güvenlik için de büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Türkiye, sahada kararlılıkla yürüttüğü operasyonlarla bu tehditleri bertaraf etmekte, aynı zamanda siyasi ve diplomatik kanalları da etkin bir şekilde kullanmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti olarak, Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini korumanın, bölgesel istikrar için hayati öneme sahip olduğunu savunmaktayız. Zalim Esed rejimi sonrasında, Suriye halkının istediği şekilde birlik sağlanamazsa, terör örgütlerinin güçlenmesinin yolu açılacak, insani krizler derinleşecek ve insanlar yaşamlarını, yurtlarını ve geleceklerini tekrar kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Bu durum, sadece Suriye’yi değil, Türkiye’nin 911 kilometrelik sınır güvenliğini ve bölgenin genel huzurunu da tehdit edecektir. Türkiye, Suriye halkının meşru taleplerine saygı duyan, barış ve adaleti esas alan bir çözümün savunucusu olmaya devam edecektir.”
HABER MERKEZİ