HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Aslan, Türkiye Kültür Yolu Festivali kapsamında İzmir ve Antalya'da gerçekleştirilen bazı etkinliklerde "milli ve manevi değerlerin hiçe sayıldığı" gerekçesiyle tepki gösterdi.
Aslan, içinde bulunulan ekonomik sıkıntılar ve Filistin, Gazze ile Lübnan'da devam eden katliamlar karşısında toplumun duyarlılık ve dayanışma içerisinde olması gerektiğini ifade ederek, "Sözde sanat adı altında, milletin vicdanını yaralayan görüntüler sergilenmiştir. Vur patlasın çal oynasın anlayışı, acıyı unutturmaya çalışmakta, toplumun hassasiyetlerini zedelemektedir" dedi.
Sanatın ahlak, duyarlılık ve toplumsal değerlere saygı çerçevesinde yapılması gerektiğini vurgulayan Aslan, sanatın bir "soygun ve ahlaksızlık aracı" değil, toplumsal dayanışmayı pekiştiren bir işlev görmesi gerektiğini belirtti. Milli ve manevi değerlere aykırı etkinliklerin, toplumda derin yaralar açtığını söyleyen Aslan, "Sanatı yozlaştıran ve halkın vicdanıyla alay eden yaklaşımlara karşı daha duyarlı bir tavır sergilenmelidir. Kültürel ve sanatsal çalışmalar, milletimizin değerleriyle uyumluysa anlam taşır" ifadelerini kullandı.
Aslan, kültürel değerlerin yozlaştırılmasına kaynaklık eden etkinliklerin, milletin manevi dinamiklerine zarar verdiğini belirterek, bu tür yaklaşımlara karşı hassasiyetle yaklaşılması gerektiğini kaydetti.
Aslan yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
HABER MERKEZİ“İçinde bulunduğumuz ekonomik zorluklar ve yanı başımızda, Filistin/Gazze ve Lübnan’da devam eden katliamlar karşısında, toplum olarak duyarlı ve dayanışma içinde olmamız gereken bir dönemdeyiz. Sözde sanat adı altında, maalesef Türkiye Kültür Yolu Festivali kapsamında İzmir ve Antalya’da yine milletin vicdanını yaralayan görüntüler sergilenmiştir. Vur patlasın çal oynasın anlayışı, milli ve manevi değerlerimizi hiçe sayarak, toplumu duyarsızlaştırmakta, adeta eğlence uğruna acıyı unutturmaya çalışmaktadır. Sanat; ahlakla, duyarlılıkla, toplumun değerlerine saygıyla yapılmalıdır. Sanat, bir soygun ve ahlaksızlık aracı olmamalı, aksine toplumsal dayanışmayı pekiştiren, milletimizin hassasiyetlerine dokunan bir işlev görmelidir. Bu zor dönemde, milli ve manevi değerlerimize aykırı etkinliklere göz yummak, milletimizin gönlünde derin yaralar açmaktadır. Sanatı yozlaştıran ve halkın vicdanıyla alay eden yaklaşımlara karşı daha duyarlı ve hassas bir tavır takınılmalıdır. Kültürel ve sanatsal çalışmalar, içinde bulunduğumuz milletin değerleriyle uyumluysa değerlidir. Kültürel değerlerimizin dejenere edilmesine kaynaklık eden/edecek her etkinlik, bu milleti ayakta tutan dinamiklere yapılmış birer saldırı sayılmalıdır.”