Önem ve Gereklilik

Hayatta önem verdiğimiz, gerekli gördüğümüz, bizi hayata bağladığını öne sürdüğümüz şeyler, bizim imtihanımız olacaktır

Hayatta önem verdiğimiz, gerekli gördüğümüz, bizi hayata bağladığını öne sürdüğümüz şeyler, bizim imtihanımız olacaktır.
Önemli olan şeylerin gerekli olduğunu biliyoruz fakat neye önem veriyoruz ona bakmak gerek. Mesela Müslümanlar için önemli olan kamil bir iman ve imanın gerekli kıldığı salih amellerdir.

Ben Müslümanım diyorsan bilmelisin ki önemli bir dinin mensubusun, mukaddes bir kitabın muhatabısın, Hz. Muhammed (s.a.v.)’in ümmetisin.
İdrak etmek önemlidir.

“İman artı salih amel eşittir cennet’’ Kur’an-ı Kerim’in Müslümanlara sunduğu hayati öneme sahip ilahi bir denklemdir. Bu denklemin çözümünü de bizzat Allah kendisi yapmıştır. İman’ın ne olduğunu, Salih amellerin neler olduğunu Kur’an-ı Kerim vasıtasıyla Allah c.c bize anlatmıştır ve kolaylaştırılmıştır.

Araştırmak için yüzlerce cilt kitap okumaya gerek yok. Kur’an-ı Kerim’in mealini, tefsirini ve hadisleri okumak gerekli ve önemlidir.
Kendini uyanık zanneden kimi kişiler Kur’an-ı Kerim’in manasını okuyarak, hesabına gelen ayetleri seçerek savunma sanatı olarak kullanan ve kendisini teselli ettiğini zannederek aslında tam bir akıl fukaraları olduklarını unutan zavallılardır.

Yine kendini uyanık zanneden bazı kişiler, Kur’an-ı Kerimi baştan sona mealini okuyup yahu namaz geçmiyor diye namazı terkeden zavallı insanlar da var maalesef. Bu akıl tutulmasını neden yaşadı? Çünkü sıcak çorbayı biraz soğumasını beklemeden acele ederek ve usulüne aykırı içerseniz ağzınızı ve içinizi yakarsınız. Halbuki Kur’an-i Kerim’in ilk muhatabı Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e kulak vermek ne kadar elzem, önemli ve gerekli olduğunu anlıyoruz. Ki ne zaman Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in uygulaması ve hadisler devre dışı bırakıldı ise yoldan çıkma kaçınılmaz hale geldi.

Dünya işini de yapmak elbette gereklidir. Hatta önemli işlerimiz de mutlaka vardır. Çalışmak gerekli olduğu kadar önemlidir de. Ama dünya hayatını sadece dünyalık işler için değil ahiretimizi kazanmak için de çalışmalıyız. İkisi bir arada olmalı. Para kazanmazsanız geçinemezsiniz. Sevap kazanmazsanız ahirette sınavı geçemezsiniz. Yani hem maddi kazanç tabiki helalinden olmak kaydıyla, hemde manevi kazanç amel defterine işlenen ve ahirette önünüze çıkacak ve işinize yarayacak olan kazanç...

Evet ! Dünya ahiretin tarlasıdır, bu dünyada ne ekersek, Ahir dünyada onu biçeceğiz. İyilik ise iyilik, kötülük ise kötülük. Ya cennet, ya cehennem! Ya mümin ya kafir yada münafık!

İnsanların yaptıklarına bağlı olarak, seçim hakkı insana verilmiştir. Kafir gibi yaşayıp cenneti istemek nasıl ki bazen bilgisayar error veriyor yani öyle bir şey yok olmaz, olması imkansız.

Bazen düşününce sevaba girersiniz. Mesela Allah’a götüren şeyleri düşünmeniz sevaptır. Allah’ın varlığını, birliğini azametini, merhametini ve affını düşünerek iyiliğe, sevaba, helal şeylere yönelmek gerek. Ve Allah’ın gazabını, kahhar sıfatını düşünerek, kötülüklerden, günahlardan ve haramlardan vazgeçme adına önemli ve gereklidir.

Tersini düşünmek ise felaka ve helaka götürür.

“Aklınızı kullanmiyor musunuz?” diyor Allah Celle Celalüh.

Aklı doğru yerde kullanırsak rezil olmayız. Dilimize sahip çıkmak, yanlış şeyler söylemektense susmayı tercih etmek gerekli ve önemlidir.
Çokça tefekkür etmek, her bir nimet için bolca teşekkür etmek gerek. Sonsuz şükürler olsun Yüce Allah’ımıza. Yarabbi bize feraset ver! Senin yolunu, senin istediğin gibi yaşamayı bize lütfet lütfen. Senden başkası bize olamaz derman, Ve senden başkası veremez ferman. Ayaklarımızı dinin üzere sabit kıl. Senin gücün her seye yeter Ya Rabbim!

Selam ve dua ile…