Hamd Alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur

TAKİP ET

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile başlıyorum

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile başlıyorum. Her çeşit övgüler, methiyeler, yüceltmeler Alemlerin Rabbi olan Allah içindir ve ona mahsustur. O Allah ki yer yüzünde bütün kullarına merhamet ediyor ancak ahirette sadece Mü'min kullarına, Müslüman olanlara merhamet edecek, Cennetin kapısını onlara açacak ve onlar o gün ne bir korku ne de bir hüzün yaşayacaklardır. Bilakis gördükleri o güzel manzara karşısında sevinecek mutlu olacaklardır. Çünkü onlar hüznü, telaşı ve korkuyu dünyada iken dünyalık şeyler için değil Allah'ın rızasını kazanamamaktan ötürü endişe etmişlerdi. Ve rıza-i ilahi için ellerinden geleni yaptıklarından ötürü korkuları sevince, endişeleri güvene çevrildi. Yine onlar din gününün yegane ve tek sahibinin Yüce Allah olduğunu dünyada iken haykırmış ve tasdik etmişlerdi. Dünyada iken onlar yalnız ve yalnız Allah'a ibadet etmiş, kulluk görevini yerine getirme hususunda mesuliyetlerinin bilincinde olmuşlar ve sadece yüce yaratıcıdan istemişlerdi. Ki onlar ahireti için şöyle dua ediyorlardı: Ya Rabbi! Bizi hidayet yoluna, kurtuluş yoluna öyle bir yol ki Kur'an ve sünnet nimetlerinden istifade edenlerin yoluna ilet. Gazaba uğramışların, sapkın düşüncede olanların saptıranların yoluna değil Ya Rabbim! (Amiin)

Peygamber Efendimiz (s.a.v); "Kişi sevdiği ile beraberdir." buyurdu.

Neden?

Bir insan bir insanı neden sever? Bu soru çok önemlidir. Esasen bir Müslüman İslam'a zarar veren birini sevemez. Allah'a şirk koşan inkarcıları, dine söven fasıkları sevemez. Ama zarar da vermez onlara. Her kesin yaşama hakkı var. Çünkü: müslüman elinden ve dilinden başkasına zarar vermeyen kişi olmalıdır hadisi şerife göre.

Dikkat ederseniz herkesin sevdiği bir mekan vardır. Kimi camiyi tercih eder ve sevdiklerini oraya davet eder. Kimi de içinde haram olan ya da haram işlenecek mekanlara davet eder. Çünkü kim neye önem veriyorsa ona meylettirir çevrrsindekileri.

Fussilet süresi 33. ayetinde

Allah’a çağıran, salih amel (Faydalı amel) işleyen ve “Kuşkusuz ben Müslümanlardanım” diyenden daha güzel sözlü kimdir?

Bu sorunun muhatabı elbette Müslüman kimselerdir.

Kur'an'ı Kerimin ilk muhatabı ilk müfessiri olan Rasül-i Ekrem Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimiz Allah'a çağırmak, kurtuluşa davet etmek üzere muazzam bir devrim yaptı. İnsanları karanlıktan aydınlığa çıkmaları için büyük bir mücadele vermiş ve insanlığa rol model olmuştur.

"Allah’ım! Her türlü övgü Sana mahsustur. Allah’ım! Senin bolca verdiğine mani olacak yoktur, kıstığını açacak da yoktur. Dalalette bıraktığına hidayet verebilecek yoktur, hidayet ettiğini de sapıtabilecek kimse yoktur. Men ettiğini verecek kimse yoktur, verdiğine de mani olacak kimse yoktur. Uzaklaştırdığını yakınlaştırabilecek yoktur, yakınlaştırdığını da uzaklaştıracak kimse yoktur..." (Hâkim, "De’avât", No:1898)

Günümüze kadar gelen ve kıyamete kadar sürecek olan bu kutlu dava uğruna ne çileler çekildi ne bedeller ödendi ne zahmetler çekildi. Şimdi ise Müslüman evladı dinini yaşamaktan aciz ve boş işler peşindedir. Belki de teknolojinin verdiği tahribattanda kaynaklanıyor. Tabii dini hassasiyeti olanları tenzih ederim. Uyarmak için önce uyanmak gerek. Başkası bizim yerimize hesap vermeyeceği için önce kendi nefsimizi düzeltmemiz gerekir. Çünkü ıslah olamayan kişi iflah da olmaz. Alemlerin Rabbi olan Allah hamdimizi, şükrümüzü, zikrimizi ve güzel amellerimizi ziyede şöyle. Ve verilen Kur'an ve Sünnet nimetini en güzel şekilde değerlendiren ve kurtuluşa eren güzide kullarından eylesin! Amin!

Selam ve Dua ile...

gazze şeridi şehit yaralı katliam