"Çağın Kerbelası: Gazze" temalı program gerçekleştirildi

TAKİP ET

Şanlıurfa'da, 10 Muharrem Aşure Günü dolayısıyla 'Çağın Kerbelası: Gazze' temasıyla düzenlenen programda, Kerbela şehitleriyle birlikte Gazze'de katledilen mazlumlar dualarla anıldı.

Mustazaflar Cemiyeti Şanlıurfa Temsilciliği tarafından organize edilen programa, halk yoğun katılım sağladı.

Rabia Meydanı’ndaki Gazze Çadırı önünde düzenlenen programda, yatsı namazı cemaatle birlikte alanda eda edildi. Namazın ardından Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda duygu dolu anlar yaşandı.

Programda sahne alan Özlem Ajans sanatçıları, seslendirdikleri ezgilerle Kerbela’dan Gazze’ye uzanan direniş ruhunu katılımcılara yansıttı.

Gecede konuşan araştırmacı-yazar Osman Gülebak, Kerbela’nın sadece bir matem günü değil, zulme karşı direnişin sembolü olduğunu vurguladı. Konuşmasında Gazze’de yaşananların da bugünün Kerbelası olduğuna dikkat çeken Gülebak, Müslümanların birlik ve kardeşlik içinde olmaları gerektiğini ifade etti.

“Peygamberimize yapılan karikatürü lanetliyorum”

Peygamber Efendimize yapılan hakareti lanetleyen Gülebak, “Geceniz mübarek olsun. Rabbim bu geceyi hayırlara vesile kılsın inşallah. Hz. Hüseyin'in şehadet yıl dönümünü bizlere hatırlatan Gazze'yi gündemimizden düşürmeyen, alakaları olmadıkları halde Yezid'in bugünkü varisleri tarafından kurşuna dizildiler, yakılarak şehit edildiler. Ben bugün buradan onları hayırla yâd ediyorum. Şehadetleri kabul eylesin inşallah. Yine, Hz. Peygamber aleyhissalatu vesselam'a Charlie Hebdo'nun yerel versiyonu olan bir dergi tarafından da yapılan karikatürü lânetliyorum. Muharrem, hicri takvime göre aynı zamanda yılın başlangıcı olan bir aydır. Bundan dolayıdır ki tarihe bakıldığında, değerli kardeşlerim, tarihte 10 Muharrem, Aşure Günü; Hazreti Âdem Aleyhisselam'ın tövbesinin kabulü, Hazreti Nuh'un gemisinin sulardan kurtulması, Hz. İbrahim'in ateşten kurtulması, Hz. Musa'nın Firavun'un hunharca zulmünden kurtulması gibi önemli olaylara tanıklık etmiştir. Sözüm ona Müslüman olan, maalesef kavmiyetçi ve asabiyetçi bir grup tarafından Hz. Hüseyin şehit edilmiştir. İşte o günden bugüne Müslümanlar olarak, her ne kadar tarihte bugün sevinç günü olarak addedilmiş olsa da 10 Muharrem bize Aşure olarak, yani bir ibret ve hüzün günü olarak önümüze çıkıyor. Evet, Âdem Aleyhisselam ile başlayan, Allah Teâlâ'nın bütün insanlığı doğru yola iletmek üzere göndermiş olduğu 124 bin peygamberin sonuncusu olan Hz. Muhammed Aleyhissalatu Vesselam'ın ardından, maalesef onun getirdiği mesaj, onun getirdiği yönetim birileri tarafından yavaş yavaş yolundan çıkarılıyordu. Muaviye tarafından başlatılan bu süreçte, maalesef onun oğlu döneminde tahribat çok daha farklı bir mecraya taşındı. Saraylarda her türlü eğlence, oyun, ahlak dışı ve İslam’a uygun olmayan şeyler yapılır hale gelmişti. Bundan dolayı, Hz. Hüseyin’den kendi yönetimine biat istenir.” ifadelerini kullandı.

“İnsanları kandırma ve aldatma dönemi başlamıştır”

Müslümanların iki olaya hakim olması gerektiğini vurgulayan Gülebak, “Yezid dönemiyle başlayan bu süreçte, para ile insanları kandırma ve aldatma dönemi de başlamış olur. İşte Hz. Hüseyin Aleyhisselam, onların bu maskelerini yere indirmiş ve gerçek yüzlerini bizlere göstermiştir. Hz. Hüseyin, adeta bizim için bir yol, bir yol gösteren, bir işaret levhası olmuştur. Bıraktığı mübarek çizgiyi muhafaza etmek adına oraya gitmiş oldu. Fakat bizim belki de bugün en çok üzerinde durmamız gereken, Kerbela sonrasında meydana gelen iki olay var. Belki bunlar Kerbela'nın gölgesinde kaldı ama bugün Kerbela'dan yeterince ders alamayan Müslümanların aslında bu iki olayı çok iyi irdelemesi gerekir. Bu olaylardan biri, ‘Harre Olayı’ olarak geçiyor. Komutan, Medine’de Yezid’e biat etmeyen Muhammed bin Hanzala’yı teslim olması için uyarır. Ama o teslim olmayınca Medine’ye baskın yapılır ve Medine’de üç gün boyunca her şey mübah kılınır. Rivayetlere göre o gün, Hz. Peygamber'in mescidinde yapılan katliamda binlerce insan şehit edilir. Yaklaşık iki yıl sonra, Mekke’de Yezid’in zulmünden kaçmaya çalışan Müslümanlar, yine aynı şekilde Yezid’in hışmına uğramışlardı. Çok geçmeden, Abdullah bin Zübeyir’in biat etmemesi üzerine Yezid, kendi ordusunu Mekke üzerine gönderir. ‘Haccac-ı Zalim’i duymuşsunuzdur; bir Müslüman olarak tarihe geçmiş, ama zalimliğiyle anılmıştır. O gün Mekke’de yine yüzlerce Müslüman katledilir. Evet, değerli Müslümanlar, bu aslında tarihte yaşanmış ve bizim ibret almamız gereken bir vakadır. O gün Hz. Hüseyin’in arkasında durmayanlar, konuşup duranlar sadece ulusal, süfli menfaatlerini tercih edenler olarak kalmışlardır.” şeklinde konuştu.

“Neden sayımızın hiçbir kıymeti, hiçbir etkisi yok?”

Filistin’de yaşanan zulmü bütün dünyanın canlı bir şekilde izlediğini söyleyen Gülebak, “Bugün günümüzün Kerbelası Gazze'dir. Peki neden bu günümüzün Kerbelası biliyor musunuz? O gün Kerbela’da yaşanan neyse, bugün Gazze’de de aynısı yaşanıyor. Evet, değerli kardeşlerim, Televizyonlardan canlı yayınlarda maalesef Müslümanlar olarak günümüzün Kerbelası olan Gazze’yi canlı yayında ölümlerle izliyoruz. Aç bırakılmışlarını izliyoruz. Açlıktan ölüme giden bebelerini izliyoruz. Ama maalesef Müslüman halklar olarak hiçbir şey yapamıyoruz. Evet, değerli kardeşlerim, peki bütün bunların hepsi neden? Adımız neden Müslüman, ama iki buçuk milyar olmamıza rağmen bu haldeyiz? Neden sayımızın hiçbir kıymeti, hiçbir etkisi yok? Kendimize hiç bunu sorabildik mi? Evet, bu soruyu kendimize sormak zorundayız. Kendimizi toparlamak zorundayız. Kendimize gelmek zorundayız. Gücümüzü, enerjimizi düşmanımıza yöneltmemiz gerekirken, Müslümanlar olarak birbirimizle uğraşmaya başladık. Yüz yıldan fazladır birbirimizle uğraşıyoruz. Kimimiz bugün mezhebini dininin yerine koymuş, kimimiz cemaatini dininin yerine koymuş, kimimiz kavmiyetini dininin yerine koymuş. Böyle bir lüksümüz yok. Eğer bugün mezhebini, kavmini, cemaatini öne sürerek Müslümanların arasına fitne sokanlar, Müslümanların gücünün heba olmasına sebep olanlar varsa; vallahi bilsinler ki Gazze’de mazlumca şehit edilen çocukların, kadınların, yaşlıların büyük bir bedduası vardır. Bir kavmin öncüsünü değiştirmesi, o kavmi de değiştirir. Daha kaç Arakan yaşanması gerekiyor? Daha kaç şehirde, beldede çocukların, kadınların, yaşlıların katledilmesi gerekiyor ki biz Müslümanlar uyanalım?” diye konuştu.

“Müslümanlar olarak ne zaman kardeş olduğumuzu fark edeceğiz?”

Son olarak Gülebak, “Allah bizleri kardeş kılsın inşallah. Hz. Yunus Aleyhisselam gibi bizleri karanlık kuyulardan çıkarsın inşallah. Hz. İbrahim Aleyhisselam’ı ateşin alevlerinden kurtardığı gibi bizleri de günümüz Amerika’sının materyalizminin ateşinden ve yozlaşmasından korusun inşallah. Hz. Musa Aleyhisselam’ı Firavun’un ordusunun elinden kurtardığı gibi ve onları helak ettiği gibi günümüzün firavunu olan ABD’nin yerli işbirlikçilerini de helak etsin. Biz Müslümanlar olarak artık nerede durduğumuza karar vermeliyiz. Bugün Hz. İbrahim Aleyhisselam gibi bir duruş sergilemek zorundayız. Hepinizden Allah razı olsun. Beni sabırla dinlediğiniz için teşekkür ederim. Program, yapılan dua ile son bulurken, katılımcılar Gazze’de yaşanan zulme karşı duyarlılıklarını ifade ederek organizasyona katkı sunanlara teşekkür etti.” ifadelerini kullandı.

Program, yapılan dua ile son bulurken, katılımcılar Gazze’de yaşanan zulme karşı duyarlılıklarını ifade ederek organizasyona katkı sunanlara teşekkür etti.

Gazze program kerbela Şanlıurfa Osman Gülebak